2 Aralık 2010 Perşembe

Kadınlarda orgazmdan önce çiş gelmesi hissi

Bu konuya kısaca temas etmek istiyorum. Vulva, klitoris , uretra girişi ve epidemikal ambiyansalardan bahseden siteleri analamak biraz zor olabiliyor kanımmca.

halk tabiri kullanmak lazım mümkün olduğunca.

Burdan hem kızlarımıza, hem de erkeklerimize seslenmek istiyorum. Birçok ilişkide orgazm sorunu var , çatır çatır her türlü pozisyona giriyorlar lakin zevkin doruğuna çıkmak mümkün olmuyor.

Hiç orgazm olmayan kadınlarda şöyle bir şey yaşanır bazen. Her türlü hadiseyi yaparsın. Efenim erken boşalmayı bi kenara koydum. İcabında 45 dakka gider gelirsin yok anam yok yine de orgazm olmaz.

erkek bi yere kadar tabi, lık lık boşalıverir en nihayteinde. sonradan kızların bir takım serzenişleri olur.

"çişim geldi gibi oldu".

benim hep çişim geliyor neden acaba,

kızım diyorum salla gitsin , icabında üzerime işe sorun değil.

olur mu öyle şey diyor.

mesele his karışması. gelen çiiş değil orgazm aslında lakin kızlarımızın bir çoğu bundan habersiz.
boşuna kendini kasıyor.

bu konuda daha da bilgilenmenizi tavsiye ederim.

özellikle kadınlar kesinlikle mastürbasyon yapmalı. Kadını orgaz edemeyen erkek sorunu orgazm olabilen bir kadın için geçerlidir.

öncelikle kadının orgazmın ne olduğunu biliyor olması gereklidir. Daha kendi kendine bile orgazma ulaşmamış. elini kukusuna sürmekten korkan bir kadını sen nasıl olur da orgama edersin.

kusura bakmayın ama bu erkeklerin omzuna yüklenecek bir yük değil. senin çük sik pipi penis yarak ya da her ne adla adlandırıyorsan işte o sadece cinsel organ, sihirli bir değnek değil.

bu bakımdan kendinizle oynayınız evvela orgazmı kendi kendinize öğreniniz.

erkeklerde kızları rahatlatsın,

o gelen çiş değil orgazmın ta kendisi hanımlar beyler.

tabipler bizim gibi millletin anlayacağı dilden yazmayınca bunu yazmakta bize düştü vesselam.

Saygılarımla..
JoKeR..

-------------------
bu da internette bulduğun başka bir yazı..

kadının g noktası bir zevk üretecidir. velakin çocukluğundan beri g noktasını (cinsel organını) içinde taşıyan kadın için bir çıkmazdır bu; çünkü idrar torbası dolunca karın duvarına doğru genişleyemediği için, g noktasına basınç uygulamaya başlar.

bu da (yani çiş tutmak) her kadına zevk verir. ne var ki kadın, hissettiği şeyin "cinsel bir zevk" olduğunu bilmez. kadın için o hissin adı "çiş gelmesi hissi"dir. yani biçok kadın sevişirken çişini tuttuğunu zannederken aslında orgazmını tutar

lafı şuraya getiricem; mesela misyonerdeyken elinizi/avuç içinizi kadının kasığına bastırıp g noktasını (penisinizle karın duvarı arasına) sıkıştırırsanız, orgazmı bilmeyen kadın "tuvalete gitmem lazım" diyerek sizi üstünden atabilir. delicesine zevk alıyordur, ama aldığı şeyin zevk olduğunu bilmiyor ve "adamın üstüne işeyeceğim sanırım" gibisinden kontrolünü kaybetme paranoyası yapıyordur.

doğrudur da, mesane boş değilse kadınlar ilk orgazmlarında (hatta mütekip çok şiddetli orgazmlarda da) kontrolü kaybettikleri o anlarda genellikle işerler.

o çiş hissine aldırmayınız/aldırtmayınız. biraz daha devam ederseniz, az ileride orgazm bekliyor kadını çünkü :)

7 Haziran 2010 Pazartesi

Tavlamanın ve Cilveleşmenin Sancılı Karmaşası

Tavlamanın, etkilemenin, baştan çıkarmanın ya da cilveleşmenin karmaşası nedir ?

Pozitif bilimlerde işler kolaydır. Su 100 derece de kaynar. Hadi basınç farkı diyelim o etkiyi de göze alır pozitif bilim 3-5 derece de öyle oynar. Ama soktuğumun suyu altına ateşi bastın mı kaynar işte..

Durum soysal bilimler olduğunda ise işler iyiden iyiye karışır. 100 Bin bilinmeyenli bir denklem çözüyorsun gibi hissedersin kendini. O kadar çok veri vardır ki. O kadar çok bilinmeyen. Ne yapacağın bilmezsin.

Denklem çözmek birazda sezgiseldir. Çarpanlarına ayırırsın. Ne yaparsan yap bazen sorunun sonuna geldiğinde bulduğun cevap şıkların arasında yoktur. İşte kabus budur.

Sosyal ilişki süreçleri ve cilveleşmenin karmaşası. Alim olmak gerekir diye düşünüyorum bir kadını elden kaçırmamanın garanti olması için.

Bir kadın görürsün önce, senin diğerlerinden farkın sadece güzel mi değil mi diye bakmamandır. Yürüyüşünden, duruşuna, konuşmasına kadar analiz edersin. Göz süzüşleri önemlidir. Kelimelerle nasıl oynadığına bakarsın. Nerde adım attığına nerde geri çekildiğine nerde kayırsızca yerinde durduğuna bakarsın. Oyun başlamıştır. Her şey yerinde gitmektedir.


Bir satranç tahtasında iki kişi oturmuş , oyun güzel oynanıyor ama seyreden oyuncular çok can sıkıcı olabilir. Bilmediğinde bir şeyler söylerle kıza..

Cilveleşmenin sancılı karmaşası?

Neil Strauss’un kitabında çok sevdiğim bir sözü vardır. “sözde yeteneklerimize rağmen, tavlama çoğu zaman bir şans işidir.”

Evet bizim yaptığımız çekiciliğimizi artırmakla birlikte , şansımızı artırmaktan başka bir şey değil. Ama artırdığımız şans bize yetecektir. Nerede ne yapmamız gerektiğini bilmek önemli.

Tüm bunlara rağmen karşıdaki oyuncu gereksiz bir anda masandan kalkabilir. İyi bir kadın üstadı iseniz , kadının masadan neden kalktığını genelde anlarsınız. Oysa bazen öyle kadınlara düşersiniz ki, kadın “ezberi bozar” kitaba aykırı davranır.

Teoride olmayanları yapar. Neden , niye, niçin, ne sebeple …. Bilinmezlerdir hep..

Söz konusu bir kadın olduğunda dostlar..

Cilveleşme ve tavlamanın sancılı bir karmaşası vardır.

Kadın karmaşıktır çünkü, kadın sancılıdır, kadın kendi bilmez ki neyi neden yaptığını sen bileceksin.

Gözlerinin içini okumak gerekir böyle durumlarda ve paniğe kapılmamak. Panikle aniden verilmiş kararlar ve hamleler kaybetmeye sebep olabilir çünkü. Ustaca , sakin, gücünüzü koruyarak devam etmelisiniz oyuna.

Oyun ve gerçeği birbirinden ayırmayı bilmelisiniz.

Oyun yaşanan algıdır. Gerçek ise gerçektir. Oyun bir çeşit algı yönetimidir.

Bu sebepten diyorum.

Tavlama tekniktir, ilişki kişilik diye..

Oyun da ne yaparsanız yapın , oyun kendi gerçekliğini bulacaktır. Oyun bizim ödül olduğumuz üstüne kurulmuş olabilir. Kıza kendini ödül gibi göstermek üzerine de kurulmuş olabilir. Ancak gerçekte sen ödül değilsen o tahta da galip gelmiş olsan bile. Gerçekte o tahta senin götüne girecektir.

Bazen sırf bu sebepten kaçar kadın. Sırf da bu sebepten. Çünkü kadınlar oyunu da gerçeği de genel olarak erkeklerden çok daha iyi bilirler.

Kadın bakara çok iyi oynuyor. O tahtadan kendi galip kalkacak ama gerçeğe bakar. Gerçek ona bu tahtayı sen kapatacaksın ama gerçekte tahta senin götüne girecek. O zaman kadın yarım bırakır oyunu. Erkekler ise yapmaz bunu.

Kazanmaya odaklı geri zekalılar olduğumuzu unuturuz sıklıkla. Kazanmak uğruna çok şey kaybederiz sıklıkla.

İşletme teorileri arasında “eldeki kuş- daldaki kuş” teorisi vardır. Finansman modelleri arasında eldeki 1 kuşun daldaki 2 kuştan daha iyi olduğu öğretilir. Kadınlar daha iyidir bu konularda.

Erkekler daldaki kuşları kovalamaya pek meraklıdırlar. Genelde bunu yaparken eldeki kuşu da kaçırırlar. Oysa kadınlar temkinli yaratıklardır.

Evet evet , TEMKİNLİ..

Bir kadının ana elementlerinden biri de temkinli olmaktır. Onlar için her zaman eldeki kuş daha değerlidir. Daldaki kuş ne kadar güzel, ne kadar parlak tüylü, hatta taklacı bile olsa..

Eldeki kuş, eldeki kuştur. Eldeki kuş onun kuşudur.

Daldaki kuşun kanadını kırmadan eldeki kuşu salıvermezler. Zaten eldeki kuşlarda öyle özgürlük meraklısı değillerdir pek. 2 tur atıp tekrar gelir konarlar kadının yanına..

Kadının ablası kötü bir evlilik geçirmiştir. Acısı sizden çıkar bilemezsiniz.

Kadının babası alkoliktir, hep annesini dövmüştür. Ne yapsanız da etkileyemezsiniz kadını, o face de elinizde rakı kadehi ile bir fotonuzu görmüştür belki de….

Kadının son 3 senedir hiç sevgilisi olmamıştır. Ona rağmen size gelmez anlam veremezsiniz. Siz anlam veremezken o 3 senedir herkesten sakladığı sevgilisi ile gizli gizli kavgalar etmektedir.

Cilveleşme ve Baştan çıkarmanın sancılı karmaşalarıdır bunlar, bilemezsin…

Böyle duygular içindeyken, sorarsın kendi kendine, alfalık ya da çekicilik yolunda yaptığım bu mücadele ne işe yarıyor diye. Her şeyden vazgeçmek , her şeyi yıkmak istersin bazen.

Aslında hiçbir şey bildiğim de yok dersin kendi kendine.

Sen bu hislerle yanarken , bir dişi güler sana, başka türlü gülmüştür sana. Anlamazsın önceleri. Sonra yakınlaşırsın, kız senden çok etkilenmiştir. Her şey çok güzel gitmektedir. Oysa sen bu kız için hiçbir şey yapmamışsındır.

Sonra girersin kadının hayatına. Anlarsın ki yine aynı şey vardır. Diğer kadın neden gittiğini bilediğin gibi, bu da anlamsız gelmiş gibidir.

Sonra görürsün ki, hiçbir şey anlamsız değildir.

Bir gün duruşundan bahseder, diğer gün giyiminden, bir gün çok güzel kokuyordun der.

O gün diye başlar bir cümleye..

Hayyam’ı anlatmıştın,

O gün diye başlar bir cümleye..

Neyzeni bize tanıştırmıştın,

O gün diye başlar bir cümleye..

Cevat Çapanla karpuzlara gidecektin, karpuz olasım geldi..

O gün diye başlar bir cümleye..

Melih Cevdet’i söylemiştin, seninle katlanasım geldi..

O gün diye başlar bir cümleye..

Lacivert gömlek giymiştin.

O gün diye başlar bir cümleye..

Öfkeni kontrol edip, ortamı çok güzel idare etmiştim.

O gün diye başlar bir cümleye..


Can Yücel’le ortak olup hepimizi GÖT etmiştin.

O gün diye başlar bir cümleye..

Dans ederken beni prenses gibi hissettirmiştin..

O gün diye başlar bir cümleye..

Beni öpmüştün

O gün diye başlar bir cümleye..

Hiçbir şeye gerek yok..

O gün öyle bir gündü ki benim için…

O gün diye başlar bir cümleye..

O gün beni aramıştın…

Tavlamanın , çilveleşmenin, etkilemenin sancılı karmaşası budur..

Kadınlar..

O gün diye başlar bir cümleye..


Biz o cümleleri duysak ta duymasak ta..

Kadınlar..

O gün diye başlar bir cümleye..


O cümleler bazen ruhumuzu okşar, bazen içimizi acıtır.

Biz sadece o günlere ilişkin tebessüm yaratmak için bir çilingir misali değişik anahtarlar hazırlarız..

Biz bir şeyler yaparız ve kadınlar O gün diye başlar bir cümleye..

İyi için çabalarız. Elimizden gelini yaparız.

Bilmediğimiz diyarlardan bir ses gelir..

Bu kadın seni istiyor

Bilmediğimiz diyarlardan bir ses gelir bu kadın senden korkuyor

Bilmediğimiz diyarlardan sesler gelir

Ve kadınlar

O gün diye başlar bir cümleye..


Saygılarımla….
JoKeR –07.06.2010

25 Mayıs 2010 Salı

Lakap Takma ve Msn'de Nick Değiştirme Yöntemi



Msn de konuşuruz bir sürü kızımızla…

Küçük bir teknik paylaşmak istiyorum sizinle.. Msn de kızın nickini değiştirmek hakkında.

Kızımızla msn’de konuşurken. Yaramaz Tavşan, Tripçi tavşan, uslu kedi, masum kuzu, paytak öydek, pıtırcık, bıcırcık, abidik, gubidik gibi sevimli ve samimi kelimelerden birkaç kere konuşmamız gerekir öndelikle.

Elbette herkesin ismi kendisi için önemlidir ve ismini sever ancak bizim bu işi bir aşama ileriye taşımamız gerekir. Onunla aramızdaki iletişime has, kendini daha özel hissedeceği bir lakap bulmamız gerekir.

***Kadınlara şirin lakaplar takınız***

Bu lakapların sıfatlı olması baharatlı olmasını sağlayacaktır.

Örnek: pisi demek yerine, sevimli pisi, huysuz pisi, mızmız pisi, tatlı pisi, nazlı pisi gibi..

Baharatıdır sıfatlar lakabın.

Bunları msn konuşmaları içinde yeri geldikçe birkaç kere kullandınız mı kıvam yavaş yavaş başlamıştır.

Diyelim ki kız uzun süre msn e girmedi ve sen biliyorsun ki bunun sebebi dışarılarda olması..

O zaman tekrar geldiğinde

“Ben seni ev kedisi sanıyordum ama sen iyice sokak kedisi oldun hee” diye esprili bi girişle başlarsın. Sonra kedi muhabbetini uzatırsın…

Buradan geliriz msn tekniğine. Msn ana sayfada kişi Nickine sağ tıkladığımız da “rumuz ekle” diye bir yer var. Ona tıkla ve “ Pisicik” yaz.

Ve artık psicikle konuşmaya başladınız.

Şimdi gelelim bunun ne işi yarayacağına;

Kızla konuşmanızın bir yerinde, elektrik kesilir, İnternetten düşer, bi konuda iddialaşılır, bir şekilde yeri gelir ve yazdıklarınızı kopyalayıp tekrar hatuna göndermeniz gerekir. İşte o anda kız bunu görür.

Her kadın bundan etkilenir. Kimsenin bilmediği gizli bir mağarayı keşfetmiş gibi hisseder. Sizin onunla psicik diye konuştuğunuzu bilir hoşuna gider.

***Her kadın özel olmak ister.***


Herkese yapılan bir tekniğin kendine yapıldığını anlarsa da camdan kalp kırılır.

Yani demem o ki..

Bu sihirli bir değnek değildir ama iyidir.

Bunu her kıza yapmayın

Her lakap o kadına özel kalsın, kadınlar değiştiğinde lakaplarda değişsin. Yani bunları yaparken içinizde biraz duygu olsun.


Saygılarımla…..

JoKeR – 25.05.2010

18 Mayıs 2010 Salı

5 Duyu ( Çekiciliğin Başlangıcı )



5 duyu 5 duyu ilkokulda öğrenilen dandik bir bilgi gibi görünür. Lakin çok önemli bir bilgidir bu.

Algı her şeydir ve bunlar algılamamızı sağlayan reseptörlerdir. Unutmayınız ki karşınızdaki insanlar sizi bu 5 duyu ile fark eder. Bu sebepten bu şeyde maksimim çekiciliği yakalmak zorundasınız.

İnsanlar bu 5 duyuyu bilir de bunların karşı cinsle iletişimde bir önem sırası olduğunu bilmez.

Sıra

1 GÖRME

2 İŞİTME

3 KOKLAMA

4 DOKUNMA

5 TAD ALMA

evet dostlar sıralam budur. Bu önem sırası değildir. Bunu eğitim gibi düşünün. İlkokul, ortaokul, lise, üniversite ve master gibi..

sonlara doğru olanlar daha önemlidir belki ama ilk basamaklardan geçer notu alamazsan diğer basamakların sınavına dahi giremezsin.

Bir kız düşünelim 100 mt uzakta. Bu kız ilk olarak sizi görecektir. Önem görselliktedir. Görsel olarak yeteri kadar çekici değilseniz diğer sınavlara girme hakkı bile kazanamazsınız.


Görsellikten kastımız nedir ?

Bkz: Yakışıklılık değil , Dış görünüş önemlidir.

Bkz: Rahat Abaza – Şık Çapkın

Evet kızımız ilk önce sizi görecektir. Bu sınavlardan geçemezseniz. Kız sizi salaş , itici bulursa gerisine gerek bile kalmaz. Lakin belli bir şıklık seviyesini geçmiş bakımlı bir erkek iseniz dikkat çekmeniz normaldir. ( Üzülerek söylüyorum çekicilik kolay değildir ve emek ister )

İlkokulu bitirmiş çekici erkeğimiz artık ortaokula gitmeye hazırdır. Sırada işitme kısmı vardır.

Artık kızımız sizin ağzınızdan çıkacak şeyleri dinler ve sesinizin tonuna bakar. Dönme gibi konuşan bir adam istenmez. İnce kız gibi bir ses de kimse istemez

BKZ: Beden Dili – Ses Tonu

Türkçeyi adam gibi konuşmak elbette önemlidir. K leri G diye söylüyorsan, anamgil, şarz diyorsan benzer konularda tiksinirim yerine tiskiniyorum diyorsan kaliteli kız da tiksinecektir senden.

Bkz: Anamgilin Şarzı bitmiş

Bkz: 28 Harfle konuşan adamlar

Bunların Dışında ne hakkın da ve nasıl konuşacağını da bilmelisin. Gereksiz konulara girmeyeceksin. Anlattığın hikayelerle kızın ilgisini çekeceksin.

Bkz: Rutinler – Hikayeler – Oyunlar

Bkz: Din – Siyaset – Futbol Konuşmayın

Görünüşle birlikte ağzınızdan çıkanlarda işe yaramaya başladı ise o zaman KOKU devreye girer. Güzel bir koku sunmalısınız kadına. Ayrıca ten uyumu denilen şeyde kişilerin kokuları arasında ki uyumdur burası da önemlidir.

Bkz: Parfüm Kullanmak

Derken geliriz 4 aşamaya. Dokunmak;

Birbirlerine yakınlaşan , birbirlerine dokunan kişiler çok yakındırlar ve daha da yakınlaşmaya başlamışlardır. Dokunuşlar güzel hisler yaratmalı kişilerde ve ateş giderek yükselir.

Bkz: Kadına Dokunmak 1

Bkz: Kadına Dokunmak 2

Bkz: Kadına Dokunmak 3

Bkz: Polar Battaniye ve Seks

Ve tad alma duygusunu da ihmal etmemek gerekli. Güzel şeyler ikram edin kadınınıza, güzel şeyler yedirin, daha önce başkalarında görmedi , bilmediği şeyler içirin. Farklı olun. Çekici olun..

Bkz: Pastanın süsünü bozmadan tadına bakmayı öğrenin.

( Bunun hangi makalede olduğunu da siz bulun )

Saygılarımla…

JoKeR – 06.05.2010

Şehir Dışından Kadını Aramak






Şehir dışından kadını aramak. İşte size çok işe yarayacak tekniklerden biri daha.

Bunda 2 temel durum var.

1)Kadın Sizin Şehir Dışına Gideceğinizi Biliyorsa:

Bu durumda , özellikle gitmenize yakın konuşmuşsanız. Otobüsten, uçaktan iner inmez, araba ile gidilecek şehir merkezine varır varmaz. “ ben geldim” diye aramaktır. : )

Kime haber veririz bir yere gidince? Ailemize, Karımıza, sevgilimize ve yakın arkadaşımıza.

En azından bu kategorilerden birine sokmuş oluruz kızımızı : ))

Farkında bile değildir bizimle özel bir yakınlaşma sağladığının bu durumun. Samimi arkadaşa koyar en kötüsü kendini. Lakin sen ince ayarını yapmışsan zaten arkadaşlık alanına girmezsiz.

O zaman sevgili olduk oluyoruzu yada benim için özelsini verdin. İşin ilginci o da seni kendi için özel sanmaya başlar bilinç altında. Benim için özel olmasa merak etmem, o aradığına göre merak ettim , ettiysem özel, ben mi ara dedim, öyle imaj mı verdim, özel olduğu için mi aradı , aradığı için mi özelleşti derken “algı karşır”

O seni merak eder sen özel olursun : )))))

2) Kadın Şehir Dışına Gideceğinizi Bilmiyorsa:

Bu tekniğimizi genelde yeni yeni tanıştığımız telefonunu aldığımız yeni yeni aradığımız kızlar üzerinde kullandığımızda işimize yarar. Bir kere şu vardır. Buluşalım görüşelim demek için aramadığın ortaya çıkar. Kız biraz şaşırır. Ben xxx deyim dediğinde. “Sıkıldım bi sesini duymak istedim” dersin. Kız bi afallar. Hem sesimi duymak istiyor vardır ama içinden şunu sorar “ sıkılmasan aramayacak mıydın” : )))

Zaten ilişkideyken yaparsan bunu içinden sormaz direk böyle der. Ki biz buna “kadın kaprisi” diyoruz : )))

Yani bunu tam açıklayamıyorum deminki gibi ama tecrübelerim ve hislerimle söylüyorum. Bu işe yarıyor. Kadınlar seviyor adamın şehir dışından aramasını. Uzaklarda bile beni hatırlıyor diye mi düşünüyor. Şehir dışına çıkmayı gezme için süper bir fırsat görüp gezip eğlenmek varken bile aklına geliyorum diye mi sevinip kendini özel hissediyor henüz sebebini keşfedemedim.

Lakin işe yarıyor. : )))))

Sözün Özü..

Şehir Dışına Çıktığınız da Kadını Aramayı İhmal Etmeyin…!!!

Saygılarımla….

JoKeR – 11.05.2010

30 Nisan 2010 Cuma

Güzel Kadınlardan Korkmayın..

Güzellik esasen çok görece bir kavramdır. Herkesin çocukluğundan getirdiği etkilerle güzellik anlayışı belirlenecektir. Dikkat ediniz, bebekken beyninize kazınan bir güzellik kavramı vardır.

Sağlıkla ilgili güzellik şartları ile birlikte bebekken gördüğünüz sizinle yakından ilgilenen kadınlara benzeyen kadınlar size daha çekici gelecektir. Olasılıkla annenize benzeyen kadınları beğeniyorsunuzdur. Burada dikkat edilmesi gereken şudur. Eğer ilgi alanınıza 20 yaşında kızlar giriyorsa annenizin 20 li yaşlarındaki fotoğrafına bakın ya da sizi doğurduğu zamanki fotoları ile ilgilenin.

İşte o zaman bu olayı fark edeceksiniz. Annenizin dışında size bir bakıcı ya da teyze , babanne baktıysa muhakkak ondanda etkilenmiş olmanız beklenir.

Güzellik görecelidir. İşin bir diğer yanı ise güzellik bazen korkutucudur.

Bir kadın görürsümüz çok güzel, ulaşılmaz gelir size. Hatasız ve kusursuz görünür. Unutmayın ki kadınlar makyaj uzmanlarıdır. Makyajı burada genel manada kullanıyorum. Sadece oje ruj değil. Sütyen, korse, desenli çorabı da makyaja dahil etmek gerekir.

Kadınlar sadece fiziksel makyaj da değil, hayat makyajında da uzmandırlar. Kusurları saklamak tabiatları gereğidir. Çoğu kendi çocuğuna toz kondurmazken komşu Hülya teyzenin çocuğu hakkında atıp tutmaktan çekinmez.

Anlatmak istediğim şu;

Güzel kadınlardan korkmayın. Bir kadının gerçek fiziksel güzelliği ancak çıplakken belli olur. Kadınlar asla göründükleri kadar güzel değildirler ve asla gösterdikleri kadar ulaşılmaz, özel, kusursuz da değildirler. O burunlarından kıl aldırmayan kadınların içinden neler neler çıkar bir bilseniz. O yıkılmaz gibi duran Artemis heykeli un gibi dağılır kollarınızda.

Çok mükemmel gösterdiği ailesinin aslında hiç mutlu olmadığını öğrenirsiniz. Bir çok gizemi fark edersiniz makyajla gizlenmiş. Hayat hiç kimse için kolay olmadı gibi , güzel kadınlar için de kolay değildir. Onlar sizden üstün ve ulaşılmaz değil sadece biraz süslüdürler.

Pastanın süsünü bozmadan meyvesinin tadına bakmayı öğrenin….

Güzel bir kadından korkmak için tek bir sebep vardır. Kadın güzelse rakibiniz çok olacaktır. Tavlama ile bitmez her zaman kadını ele geçirmeye çalışan çakallar olacaktır. Evlensen de değişmez. Kadının kalitesi arttıkça ( Güzellik + Kişilik ) talep gelir. Korkulacak şey kadının güzelliği değil rekabettir.

Ve korkulacak rakipler değil kendindir.

Kendine güveniyorsan; kendinden korkmazsın, rakipten korkmazsın ve güzellikten korkmazsın.

Kendini geliştirip güven ve bilgi binana sürekli kat çıkarsan,

Ne kendinden,
Ne rakipten,
Ne de güzellikten korkarsın…


GÜZEL KADINLAR SİZİNLE OLSUN….

Saygılarımla….
JoKeR – 15.04.2010

27 Nisan 2010 Salı

Kaltak İdealizmi



Kaltak testlerinin bir ileri aşaması vardır hayatta. “Kaltak İdealizmi”

Düşündüm düşündüm bu olaya kaltak idealizmden daha iyi bir isim bulamadım. Bildiğiniz üzere kaltak testlerinde kadınlar gerçek olmayan şeylerle erkekleri test ediyorlardı. Kaltak idealizminde ise gerçek olmayan alakasız şeyleri idealize ederek iyi erkek profili çiziyorlar.

Oysa o idealize ettikleri erkek iyi erkek değil sömürdükleri, bencil çıkarları uğruna dönüştürmeye çalıştıkları erkek profilidir. Her şeyde birbirlerini kıskanana ve çekemeyen kadınlar bu konuda her nasılsa büyük bir direniş içine girerler.

Örnekler verelim kaltak idealizmine. Neymiş bunlar. “İşten çıkıp direk eve gelen erkek iyi erkektir” savı bir kaltak idealizmi ürünüdür. Düğer erkelerin beynine bu erkeğin iyi olduğu düşüncesini , ideal erkeğin bu olduğunu yerleştirmeye çalışılar. İdealizmi buradır da kaltaklığı nerededir?

Kaltaklığı gerekçesindedir. Bunu yapan erkek karısını seven erkektir. Yapmayan ise karısını sevmeyen değer vermeyen erkektir. İşte işin kaltaklığı buradadır. Oysa meselenin sevgiyle alakası olmayıp mesele kadının erkeğin sokaktan uzak kalmasındaki amaçlarda yatar.

Sokağa giden erkek ne yapar. En azından zamanını başkasına harcar, parasını başkasına harcar, enerjisini başkasına harcar. Kadın her şeyini ister erkeğin neden paylaşsın ki. Hele riskler. Başka bir kadına kaptırma olasılığı. Sokakta tanışabileceği başka bir kadının riski.

İşte kaltaklık buradadır. Konu sevgi değil kadının menfaatleridir.

İyi diye bahsettikleri ezik erkekleri idealize edip gerekçesini sevgi saygı diye açıklamaları ise kaltaklıktır.

-Erkek dediğin anlayışlı olur

- erkek dediğin her şeye karışmaz

- erkek dediğin karısına hediyeler alır

-erkek dediğin yemez yedirir

-erkek dediğin içmez içirir

- erkek dediğin gebermeli

- erkek dediğin ölmeli

-erkek dediğin bıdı bıdı

Hepsi kaltak idealizmi örnekleridir.

Kaltak İdealizmine karşı gözünüz açık olsun.

Saygılarımla…

JoKeR – 22.04.2010

Ödül - Ceza ( Ayar Verme)- Kadınlar Köpeklere Benzer



Kadınları köpeklere benzettiğimi söylüyorum bazen çok kızıyorlar bana. Oysa ben köpekleri çok seviyorum kızmalarının bir anlamı yok ki. Üstelik gerçekten de çok benzediklerini biliyorum köpekleri yakından tanıyan biri olarak.

Öncelikle eğitilmişleri çok tatlı oluyor. Kadınlar da köpekler gibi gezdirilmesi gereken yaratıklar. Bir köpeğin sadece karnını doyurursan sana bağlanamaz. Hem karnını doyurmalı, hem onunla oynayıp onu sevmeli hem de gezdirmelisin. Köpek ve kadın beslemenin en sorumluluk isteyen yanı da budur zaten.

İkisini de gezdireceksin. Gezdirmezsen huzursuzlanırlar. Akşam eve gelmen lazım yoksa konu komşuyu ayağa kaldırır ikisi de. İkisi de sevdi mi çok sadıktır. İkisi de sana zarar vermek isteyene saldırır. İkisi de çok sevimlidir. İkisi de küser. İkisinin de her istediklerini yaptırmak için kullandıkları acaip bi bakışları vardır ve ikisinin de ipini uzun tutarsan zapt etmesi zorlaşır.

Kadınlarla ilişkinizi aslında bir köpek besler gibi düşünebilirsiniz. Kaba bir benzetme ile

Çok benzer birbirine bu iş. Aslında biz erkekler içinde aynısı geçerlidir. Kadınların da bize köpek besler gibi davranması gerekir.

Bir kere köpekleri gerçekten seveceksin, sevmiyorsan evi korumaya köpek lazım diye alınmaz. Önce kadınları sevmek zorundasın. Burada bahsettiğim kadını sevmek, kıçını başını, memesini, kukusunu sevmek değil. Yoksa seksi hepimiz seviyoruz zaten.

Önce kadını seveceksin ve kadını gezdireceksin. Onunla oynayacaksın kadınlar da köpekler gibi sevildiklerini hissetmek isterler ve kadınlar da köpekler gibi sahipleri tarafından sevilmek isterler. Birini ilk gördüklerinde genelde kuyruklarını sallayıp yakınlık hissi göstermeyebilirler. Uzaktan sinsi sinsi bakabilecekleri gibi ilk başta hırlayabillerde J) diyorum ya kadınlar da köpekler gibi diye.

Sahiplenme olayını kabul edene kadar yavaş yavaş yaklaşacaksın ve bol bol gezdireceksin.Hırlama kısmı geçip seni görünce kuyruk sallamaya başladımı işlem tamam demektir.

İşte bu arada eğitim kısmı gelir. Burası işin en önemli kısmıdır. Topu attığımızda getiriyorsa köpek aferin deyip sarılmamız biraz mıncıklamamız gerekir ki bu durum kadında da böyledir. Aferinler canımlar cicimler biraz oynaşmalar okşamalar hoşuna gidecektir. Kısaca kadın da köpek de insan da iyi bir şey yaptığında takdir görmek ister. Kadınlar iyi şeyler yaptıkları sürece onlara ilgi göstermenizde , sıcak davranmanızda hiçbir sakınca yoktur.

Ancak kadınlarda köpekler gibi çabuk şımarırlar zaman gelir halının ortasına sıçarlar işte tepki vermenin vakti gelmiştir. Kadın halıya sıçtımı cezasını çekmelidir. Ne kadar seversen sev , ne kadar değer verirsen ver , halıya sıçana tepki vermezsen sapıtır.

Burada dikkatinizi çekmek istediğim bir başka husus ise kadının neden halıya sıçtığıdır. Erkek olarak sen görevlerini yerine getirmemişsen. Gereği kadar gezdirmemişsen, oynamamışsan , evde kapalı bırakıp günlerce görünmemişsen mecbur sıçar halıya çünkü yapacak bir şey yoktur. Eğer kadını halıya sıçmaya sen mecbur etmişsen ve birde üstüne ceza verirsen kaybedersin. Kaybette zaten hayvanlığın alemi yok.

Ama, fakat, lakin, çünkü, bedama, binaenaleyh, zira ve filhakika J)))

Sen üzerine düşen bütün vazifeleri yerine getiriyor, gereken sevgiyi veriyorsan buna rağmen gelip halıya sıçıyorsa o vakit ayar vermenin vakti gelmiştir. Kendine çeki düzen vermesi sağlanır. Bağırmak, fırçalamak, aramamak, sormamak türlü cezalar olabilir.

Dengeyi iyi korumak gerekli. Köpeği sahiplenene kadar yumuşak davran.

Sahibi sen olduğunda ilgilen besle gezdir sev

Halıya sıçarsa cezasını kes..

Bütün bunları yaparken dikkatli olun..

Kadınlar köpeklere her yönde benzer..

Çok zorlarsan ısırır..

Ve unutmayın..

Acıtır.

Saygılarımla…

JoKeR – 26.04.2010

5 Nisan 2010 Pazartesi

Güzel, Kaliteli, Kendine Güvenen Kadınlar Hakkında



Bir kadın sizi beğeniyorsa ne yapar ? bir şekilde ilgisi belli eder , belki gelir kendi yanaşır belki sadece güler falan ama bu kadının kendine güven , kalite ve güzelliği ile orantılı olarak değişir.


Unutulmamalıdır ki. Kendine güvenen, kaliteli ve güzel bir kadın seni sadece içinden beğenir. Belki sadece ufak minicik bir bakış yakalayabilirsin. Onun dışında asla ve asla bir şey yapmaz. Aynı soysal ortamda bulunduğunuz tanışmadığınız ya da tanıştığınız bu kız ilgi odağıdır.


Kız sizin gözünüzde bir anda diğerlerinden farklı olmuştur. Güzel olması bir yana ne kadar zariftir, ayarlıdır. Fazla cıvıtmadığı gibi soğuk değildir. Akıllıdır burttur zurttır. Herkes kıza hayran olur. İşte bu gibi kızlar kendide bunun farkındadır. Bir çok kadın evde kalma kaygısını yaşarken o nedense hiç yaşamaz. Hatta ilk başlar da şaşar kendinden daha güzel kızların evde kalma korkusu olmasına. Bir zaman sonra ise duruma uyanır. Kendisini o kadar çekici yapan şey güzelli değil her şeyidir.




Aranılan kadındır o. Bu etiket üstüne yapışmıştır. Her gittiği yerde farklı davranılmıştır ona ve o bunu bozmamak için elinden geleni yapar. Senin için ölse geberse atak yapmaz. Sana hiçbir cilve koymaz.


Bunları neden anlatıyorum. Kızdan hiç İLİ ( İlgi İşareti) alamazsanız kız sizinle ilgilenmiyor sanabilirsiniz. Oysa bu tarz kızların ili verme yöntemi sizi terslememektir. Diğer adamlara nasıl davrandıklarına dikkat edin. Düğer adamları tersleyen ve harcayan bi kız sadece sizi terslemiyorsa bile size şans veriyor demektir.


Ben ödülüm cartum curtum tribine istediğin kadar kendi kendine gir. Ortada bir gerçek vardır. O kadındır ve bi sürü ezik adam hayran hayran bakarken , bir çok fırlama saldıralar düzenler. Herkes kızı konuşmaktadır. Sonra sen ben ödülüm de istediğin kadar bir işe yaramaz.


Bu tarz kızlara karşı “eşitlik” ilkesi uygulamak gerektiği kanaatindeyim.


Yani davranışlarla ya da sözlerle kıza şunu hissettirmek lazım.


“Hımm çekici güzel ve herkesin istediği kız. Sen ödülsün ve çok istenen birisin bunu kabul ediyorum. Peki ya seni isteyen adamların içinde sana uygun kaç kişi var. Onlarca salak adamdan kaç tanesini beğendin? Beğenemedin işte bi sürü adam var ve beğenemiyorsun , bunun yanında da sana o kadar çok saldırı yapılmış ki sende erkekleri iyi tanıyorsun. Sevgili ödülüm sen ödülsün ama seni alacak kalite yok. Efendim ben mi varım , haa evet sen benim için hah işte bu adam diyorsun değil mi , evet güzelim haklısın sen herkesin hayallerindeki ödülüsün, bense senin için özel üretilmiş senin ödülünüm. İşte bu ödüller birlikteliği olacak”


Kadına bunu hissettirmek gerekli. Zaten bu ödül meselesine gelince şunu da yeri gelmişken belirtmek isterim. Kendini ödül olarak görmek etkileme ve tavlama anlamında güzel bir şeyken ilişkisel ve aşk anlamında iyi değildir. Benim için ödül olamayacak bir kadını neden aşık olayım ki? Benim için ödül olamayacak bir kadına neden kadınım diyeyim ki ? benim için ödül olamıyorsa bir kadın sadece sevişme ihtimalimiz olur.


Aşk bir ödüldür.

Kadın bir ödüldür.

Aşk kadının ta kendisidir.



Yani davranış modelleri kadının kalitesine göre de değişecektir. ( benim bu bahsettiğim aynı sosyal ortamda- iş, okul, komşu vs..).


Buradaki hassas denge çok önemlidir. Bu tarz kadınlar karşı sakin yanaşmak gerekir. Çok ilgilenirsen sende yavşayan diğer salaklardan olursun. Hiç ilgilenmezsen kız çatlasa da bişi yapmaz. Bu aradaki ayar çizgisini tutturana kadar 3-5 kere çamura batmak gerekir. Sonrasında yavaş yavaş çizgi bulunur.


Bütün bunların yanında bu kadınlarla ilgili bir önemli hatırlatma daha yapayım size. Böyle özelliklere sahip , herkes tarafından deliler gibi arzulanan , herkesin hayatında olmak için can attığı, hafta 4-5 büyük kişiden seni bizim bilmem kimle tanıştıralım, ne olur bir yiğenimle tanış gibi teklifler alan , deliler gibi asılınınan, talipleri çok bol, adı ortamlarda efsane olan bu kız..


Evet bu kız..


Kendi çok nazik diliyle sizinle sevişmek isterse.. karşınızda 2 seçenek vardır. Ya o kadınlar sevişirsiniz ya da onun düşmanı olursunuz. Böyle bir kadın kendini reddeden erkeğe hiç acımaz..


Benim başıma geldi de ordan biliyorum. Hep böyle oluyor. O herkesin istediği kadın seninle yatmak istediğinde onu reddedersen sana düşman oluyor.


“Way salak hatun madem böyle neden yatmıyorsun o zaman?” dediğinizi duyar gibiyim.

Ama değerler diye de bişey var.sevgilisi vardır, sevgilinin arkadaşıdır, arkadaşın kardeşidir. Amirin kızıdır vs..


Yapmazsın ve o günden sonra soldurduğun gülün sadece dikenleri kalır sana….


Saygılarımla….

JoKeR - 05.04.2010

30 Mart 2010 Salı

Gereksiz Kapris ve Trip Yapan Hatuna Nasıl Davranılır?



Bir arkadaşım markete kadar gitmişti

Telefon edip “bana sigara al” dedim.

Unutmuş..

Joker başladı vıdılamaya . “Senden 40 yılda bir bişi istedim . Onu da unuttun işte. Demek ki senin bana verdiğin değer bu kadar, beni sevmiyorsun, değer de vermiyorsun”

“yaa bi git abi bana karı tribi yapma” dedi...

ama adam sigara almamış bana yaa

“iİk defa bişi istedim bu kadar mıydı bana verdiği değer yaa

oysa ben ona saçımı süpürge ediyorum.Götü boklu ıslak kukulu 3 sınıf karılar istese unutmazdın ama dimi” - “yapma böle unuttum işte” dedi

vermiyor işte değer vermiyor,bencil kendini düşünen,menfaatçi bi herif.

( Hakikaten bu kadınlar inanılmaz - Bir sigara almayı unuttuğu için aynı yazdıklarım gibi dünyanın hakaretini yeme ihtimalin mevcut)

EVET KONU BU

Gereksiz Kapris ve Trip Yapan Hatuna Nasıl Davranılır?

Unuttun demek ki bana değer vermiyor önemsemiyorsun sevmiyorsun kaprislerine karşı duruş ne olmalı?

Bu davranış tarzına karşı duruş 3 aşamalıdır

1.Aşama: Mantıksal Açıklama

Her normal erkek gibi hadisenin mantıksal olarak açıklanmasıdır.

Unutulmanın sebebi ve unutmanın normal olduğu mantıklıca açıklanır.

**Lakin bu mantıksal açıklamalarımız kadın tarafından kabul edilmeyecektir**

Direk 2. aşamaya geçilir..,

2.Aşama:Kapris Çekme ve İlgi

“Yapma hayatım olur mu? sen benim için her şeyden önemlisin bunun onunla ne alakası var elbette seni çok seviyorum, çok değer veriyorum, çok değerlisin” şeklinde top orta sahada döndürülür.

**elbetteki hatun kişiye bu da kafi gelmeyecek ve sınırları zorlayacaktır**

3.Aşama: ALFA AYARI

Ceza Sahasına Giriş , tavır sertleştirilir..bakışlar keskinleşir, ses geriye alınır daha tok bir sesle, kadına keskin beden dili ile ayar verilir

“Uzattın ama unuttuk işte, açıkladık anlamdın , değerli olduğunu da söyledik şeklinde izahat ve azar karışımı ayar verilir..

**genelde adam olurlar bu aşamada**

yine de adam olmazsa

3 aşamanın ikinci bölümüne geçilir

“Sikerim seni de sigaranı da ineydin de alaydın aq ben senin kuryen miyim? kapıcın mıyım? gıcıklığına almadım, var mı aq ,sus çıldırtma” diye bağırılır.

kadın “beni sevmiyorsun” diyerek ağlama tribi ile son saldırısını yapar

Siklenmez, televizyon açılır, bilgisayara dönülür. 15-20 dakika içinde kendine gelecek

ve hiç bir şey olmamış gibi “çay içer misin?” ya da “Bu akşam şuraya gidelim mi?” diyecektir.

İşte kadınlar böyledir.

Saygılarımla…

JoKeR – 30.03.2010

29 Mart 2010 Pazartesi

Kanca Noktası



Kanca Noktası: Bir kadının veya grubun, yeni tanıştıkları bir erkeğin arkadaşlığından hoşlanmaya başladığı ve yanlarından ayrılmasını istemedikleri an olarak tanımlar Neil Strauss

Kanca noktası karşı cinsle iletişim anlamında önemli bir yer teşkil etmektedir. Biraz daha açıklayalım.

Bu bir baraj ya da çıtadır aslında. Kavramın adını koymasak ta ne olduğu hakkında aslında hepimizin bilgisi vardır.

Bir iletişimde belli bir seviyeye gelene kadar saygılı ve ölçülü olmak zorundasınızdır. Kanca noktasını ben 2 aşamalı olarak görüyorum.

Küçük Kanca ( Sosyal Kanca): Neil Strauss’un bahsettiği andır. Artık seni sosyal olarak kabullenmişler , aralarında istiyorlardır. Ortamlarında olmandan hoşlanırlar. Bu noktadan itibaren erkeklere ve kadınlara karşı daha cıvık şakalar yapabilirsiniz. “ ne diyon lan sen” etkisi yerine gülmeler başlar. Küçük kancayı geçmeden kadınlara fazla iltifat etmemek gerekir. Sosyal kabul noktasından sonra da abartmadan bölgesel iltifatlar yapılması uygun olacaktır. “Çok etkileyicisin” ya da “çok güzelsin” bu dönemde yanlış olacaktır. Küçük kancadan sonra. “saçların çok güzel olmuş” “ güzel gülüyorsun” gibi belli bir bölgeye odaklı iltifatlar makul görünür ve büyük kancaya doğru hızınızı arttırır.

Büyük Kanca ( Duygusal Kanca): Özellikle bir kadının yanından ayrılmanızı istemediği gibi artık sizin yanınızda olmayı istediği andır. Kendisine dokunmanıza aldırmaz, aksine bundan hoşlanır. Her türlü espriyi kaldırır. Sizinle ilgilenir. Duygusal yönden bir bağlılık olmaya başlar. Siz onu aramadan o sizi aramaya başlamıştır. Bu noktadan sonra duygusal güzel mesajlar çekilebilir, telefon konuşmalarında canım cicim tarzı konuşmalar artırılabilir. İlk karşılaşmalarda sıkı sıkı sarılınabilir. “seni çok beğeniyorum” “sana bayılıyorum” “ çok güzelsin” “aklımı başımdan alıyorsun” gibi cümleler kurulması uygun olacaktır.

Duygusal bağı yaratmak ve kuvvetlendirme işlerine büyük kancayı geçmeden önce başlanmamalıdır. İlk baştaki keyif veren Sevimli Piç küçük kancadan sonra yavaş yavaş duygusal efendi modelini göstermeye başlar. Büyük kanca geçildikten sonra da duygusal özel bağı yaratmak için bütün efendi iyi çocuk yönlerini göstermekte serbest olacaktır.

Serbest olmayı bi tarafa koyalım artık bunlar yapılmalıdır. Büyük kanca geçildikten sonra bir kadına çiçek almanızı tavsiye ederim. Bir kadına çiçek almayı kötülerler hep. Kadınlar çiçek sever ama biz aldık bi işe yaramadı diye ağlarlar.

Gerçektende öyle olur. Bir sürü para verdikleri çiçek heba olur. Sebebi ise çiçeği büyük kancayı geçmeden almış olmalarıdır. Oysa duygusal çıta aşıldıktan sonra alacağınız çiçek kadını çok mutlu edecektir.

Bununla birlikte şunu dahi iddia ederim size. Eğer evi durumu müsaitse o çiçeği kurutup saklayacaktır ( papatya almadıysanız tabi :)

Çok sevdiğim bir söz vardır. “Ayakkabı çıkmadan dostluk başlamaz” bu söz dostluk ilişkilerinin kanca noktasını anlatan bir laftır. Hakikaten de öyledir. Ayakkabı çıkmadan dostluk başlamaz. Birinin evine gitmediyseniz, kapıda ayakkabınızı çıkarmadıysanız, özel alanına , her gece yattığı yere yakınlaşmadıysanız siz gerçek dost değilsiniz.

Dostluğun kanca cümlesi budur. “Ayakkabı çıkmadan dostluk başlamaz”

Gelelim en önemli soruya..

Sosyal ve Duygusal kancaları geçtiğimizi nasıl anlarız ?

Bunun elbetteki en önemli yolu. Yaşadığınız iletişimi gözlemlemektir. Bir çok işaret olabilir.

En temel gösterge ise ilgi göstergeleridir. Grupta yada baş başa iken siz bişi yapmadan da ilgi görüyorsanız. O zaman sosyal kanca geçilmiş demektir. Size özel ilgi varsa duygusal kancayı da geçmişsiniz demektir.

Küçük bir örnek verirsek.

Guruba girdiniz kız sizden rahatsız olmadı ama size ilgide göstermedi. = kanca yok

Kız sizi görünce gülümsedi ilgi gösterdi, siz 3 yan masada birileri ile muhabbet ediyorsunuz = Sosyal kanca geçilmiş

Gülümsedi ilgi gösterdi, siz yan masadayken yanınıza geliyor. Toplu oturulacak yerlerde sizin yanınıza yörenize oturmaya çalışıyor = duygusal kanca da geçilmiş.

Artık yakınlaşmanın, dugusallaşmanın ve kızı kendinize aşık etmenin vakti gelmiş demektir.

Saygılarımla…

JoKeR – 25.03.2010

24 Mart 2010 Çarşamba

Sosyal Ortamda Kendimizi Nasıl Kabullendiririz?

Hayat bazen çok acımasız gelir insana, sosyal ortamda var olmak , var olabilmek ve belirli bir yer edinebilmek zaman zaman gerçekten zorlar insanı. Özellikle gençlikte.

Gençken arkadaşlar daha acımazsızdır. Çevre daha acımasıdır. Bi salaklık yaptığınızda yerden yere vururlar sizi. Mallığınızı her yerde anlatırlar. Bazen sizinle tanışmamış kızlar bile hikayelerinizi duyarlar.

Sosyal ortamda kendimizi nasıl kabullendiririz?

İnsanlar değerli insanlarla , kendilerine değer veren, kendilerine değer katan insanlarla vakit geçirmek isterler.

Küçük bir soru? Şalvarlı biri ile arkadaş olup yanınızda dolaştırır mısınız? Eğer doğuda bi yerlerde yaşamıyorsanız bu soruya cevabınız hayır olacaktır.

Şalvar en kolay görünebilen bi uç örnek iken eğer sizin sosyal şalvarınız var ise kimse sizi yanında dolaştırmak istemez. Peki nedir bu sosyal şalvarlar ?

Birkaç örnek verelim en uç örneklerden başlayarak. Sürekli lekeli tshirtlerle gezen biri, pis kokan biri, çok kötü konuşan biri istenemez.

Peki ya öfkeli biri, öfkesini kontrol edemeyip kavga çıkaran biri ? ister misiniz? İstenemez..

Beraber bir akşam bir şeyler içmeye gidilecekse eğer içip ortalığa kusan bir adamı da kimse istemez. Hesap geldiğinde kendi hesabı 5,50 tuttuğunda 5 atan 12 tuttuğunda 10 atan, 14,50 tuttuğunda 50 krş alacağım var diyen adamı da kimse istemez..

Onu bırakalım da nasıl isteniriz onu bilelim. Aslında dediğim gibi bencil lavuk olmayacan, insanlara bir şeyler katacaksın. Buradaki bir şeyler katmak beleşe iki rutin hikaye anlatmak değil. Eğlenceli olacaksın mesele lafın dinlenir olacak. Birilerine çikolata alacaksın , ne bilim birinin derdi odlumu koşacaksın. Gitar çalacaksın mesela o zaman severler seni. Haksızlığa uğrayan güçlünün yanında güçlüye karşı duracaksın mesela o zaman severler seni.

Sosyal Şalvar ve sevilme hadisesini bir yere koyup en başa dönelim. Sosyal ortam acımasız. Herkes herkesi ezmeye hazır. Özellikle ortada güzel bir kız varsa.

Diğer erkeğin sizi kızın önünde ezme çabası ( pua aleminde ki adı ile GEARlama) ile nasıl mücadele edebileceğimizle ilgili birçok soru aldım. Bir çok kişi bu konu hakkında bir yazı istedi. Aslında uzun süredir yazıp duruyorum ama kimse fark etmiyor.

Çünkü mesele şu. Adamların seni ezememeleri için ezilmicek adam olman lazım. Kaniş köpeğini görüp kızın arkasına saklanıyorsan sosyal ortamda ezerler seni. Cimrilik edersen cimri diye çakarlar. Korkaksan korkak diye sokarlar. Pis isen pissin diye ezerler. Bizans oyunları yapmaya kalkarsan “ senin koyun gütmüşlüğün kadar benim çoban sikmişliğim var” diye suratına çakarlar.

Aynaya bakmayı bileceksin önce. Sosyal aynaya bakacaksın ve soracaksın. İnsanlar beni niye istesin. İnsanlara ne veriyorum. İnsanlar bana ne veriyor. Unutmayın insanların % 90 ı bencil ve kendini düşünen yaratıklarıdır. Elbette önce herkes kendini düşünecek o başka bir şey lakin sadece kendinizi düşünürseniz kaybedersiniz.

Zamanın birinde yazlık gibi bir yere gittim. Tam bir kabus. Kimseyi tanımıyorum oysaki oradaki herkes birbiri ile kanki olmuş. Akşamları oturup bağıra çağıra gitar eğlence vs.. bense kenar da bekliyordum. Bende onların arasında olmak istiyordum.

Genelde yaptığımız en büyük hata isteklerimize odaklanmamızdır. Ben şunu istiyorum, ben bunu istiyorum. Ee bakalım o istiyor mu ? içimden şu soruyu sordum kendime onların beni istemesini nasıl sağlarım. 2 gece balkon oturdum uzaktan onları dinledim. Haklarında bildiğim şeyler birbirlerini uzun zamandır tanıdıkları , eğlenmeyi ve şarabı sevdikleriydi.

Ben kaliteli ve eğlenceli bi adamdım ama “hey ben buraya yeni geldim size takılabilir miyim?” diyemezdim. Deseydim de “off nerden çıktı bu lavuk” diyeceklerine emindim. Düşündüm ve en sonunda fırsatı yakaladım. Yoldan geçen bir adam onlara laf attı ve grubun alfası “öle olmaz bize takılacaksan şarap getircen” dedi. Ampul yanmıştı. Hemen fırlayıp 2 şişe kaliteli çarap kaptım. Ve yanlarına doğru gitmeye başladım. Yüksen enerjim, kendime güvenimle ve sevimli piçliğimle söze giriştim ve tabi ki grubun alfasına konuşmaya başladım.

( burada alfa tahlili önemlidir. Alfa ünvanı en iyi olan değildir. Alfa tahlili önemlidir. Bazen yaşça büyük birine alfa hürmetli davrandığı için alfayı şaşırabilirsiniz)

Selam beyler , buraya 2 gün önce geldim. 2 gecedir balkondan gürültülerinizi dinlemek zorunda kalıyorum ( gülerek) . Çok gürültücüsünüz ve ben gürültücüleri severim. Biraz önce rüşvet olarak şarap istediğiniz duyumunu aldım. İşte rüşvetiniz gürültüye katılabilir miyim? ( sevimli piç modeli ile tabi) ( kollarımı kaldırdım iki elimde iki şişe)

Alfa gülümsedi ve espri ile karşıladı.

-hoş geldin ya hacı, şarapla gelene saygımız sonsuz.

İşte aralarındaydım. Herkesin isimlerini bir kerede öğrendim ve isimleri ile seslenmeye başladım. Bi süre oturduktan sonra bu gecelik bu kadar yeter ilk günden bıktırmayım sizi dedim ve ayrıldım. Aslında canım orda kalmak istiyordu ama yapılması gerekenlerle istekler çeliştiğinde yapılması gerekenleri yapmak gerekiyordu. Bende öyle yaptım.

Canınızın istediğini yapmaya devam ettiğiniz sürece götünüze girer bilginiz olsun. Acı çekmeden hiçbir güzelliği elde edemezsiniz. Çevrenizdekileri kaybetmeye başlıyorsanız git gide sadece 3 ihtimal vardır.

1) Kötü bir insansın.

2) Bencil bir insansın.

3) Çevrendeki herkes kötü

Ve eğer çevrendekileri sen değil de çevrendekiler seni bırakıyorsa o zaman sadece ilk iki şık kalır geriye.

Sosyal başarının ana kuralı bu işte dostlar. İticiliklerini yok edip çekicilikler ekliceksin kendine ve insanların sana iyilik yapmasından sa sen insanlara iyilik yapacaksın. Bencillikten fedakarlığa, cimrilikten cömertliğe, bireysellikten paylaşımcılığa geçeceksin.

Aynaya bakın.. hem dışınıza hem de içinize…

Kazanmak istiyorsanız. Gözünüz açık olsun……

Saygılarımla….

JoKeR – 23.10.2010

22 Mart 2010 Pazartesi

Korkaklar Asla Kazanamaz...

Korku ; Ruh Bilimleri Sözlüğü’nde “Gerçek ya da beklenen bir tehlike ile yoğun bir acı karşısında uyanan ve coşku, beniz sararması, ağız kuruması, yürek ve solunum hızlanması gibi belirtileri olan, ya da daha karmaşık fizyolojik değişmelerle kendini gösteren duygu.” Olarak ifade edilmiştir.

İlk dikkatimizi çekmesi gereken şey şudur ki : “Korku bir duygudur”. Korkarsınız ve bu duygu karşısında harekete geçersiniz.

Korkular hakkında en basit 2 temel ayrım yapılabilir.

1-Fiili Korkular. ( Gerçek ve İşe yarar korkular):

Nedir efendim bu korkular ? Biri bıçak çeker, araba da biri önüne çıkar, deprem olur korkarsın. Adrenalin seviyen yükselir. Bu adrenalin senin daha iyi mücadele etmeni sağlar.

Bizim bu korku ile işimiz yok. Bize faydası olan bir korkudur. Kavgadan falan da korur. Bizi esas ilgilendiren 2. tür korkudur.

2- Manevi Korkular ( Dikkat edilmesi gerekir ) :

Kişisel gelişim, başarı ve mutluluğun önündeki en büyük engel olan korku gurubudur. Korku bir duygudur ve insan duygularını kontrol etmeyi öğrenmelidir. Ehliyet sınavına giren bir insan neden korkar ki? Kullanıyorsan bu arabayı korkma, polisten neden korkarsın ki suçlu değilsen. Bir kızın yanına gidip tanışacaksın ama ya terslerse, terslese ne olacak ki? Rezil olmak mı ? kime?

Kendine saygın varsa senin, kendinin ne olduğunu biliyorsan zaten korkacak bir şeyin kalmamıştır.

Korkular insan hayatını yönlendirir. “Yeniden insan insana” kitabında okuduğum 2 hikaye aklıma geldi. Birinci hikayede iki kız kardeş köpek ısıracak diye korkularını öyle büyütmüşlerdi ki evden çıkmıyorlardı neredeyse. Bir gün evden çıkıp hemen taksiye binmek isterken köpek tarafından ısırılmışlardı. Diğer hikayede ise soğutma vagonu tamircisi soğutma vagonunda kilitli kalıp donarak ölmüştü, işin en ilginç yanı ise soğutma vagonu bozuk olduğu için çalışmıyordu. Yani soğuk olmayan bir yerde korkusundan sıcak yerde vücudunu dondurmayı başarmıştı zavallı adamcağız.

Korkular bizim harekete geçmemizi engeller. Genç yaşlarda insan birinden hoşlandığını bile söylemeye korkar. İlk gençlik dönemlerinde ben de birinden hoşlanmıştım ama karşılık alamamıştım. Söylediğimde benimle dalga geçeceklerini biliyordum ama umurumda değildi. Sevmiştim ben yaa.. gece yatağıma yatar onu hayal ederdim. Tamam belki elini tutamamış belki beline sarılamamış olabilirdim ama seviyordum onu sevgime de engel yoktu ya..

O sıralarda “Orhan Veli” ile ahbaplığım vardı. Bir şiiri geldi aklıma..

Yatağım

Ben ki her akşam yatağımda
Onu düşünüyorum.
Onu sevdiğim müddetçe
Yatağımı da seveceğim....

Evet onu da yatağımı da seviyordum. Korkmadan söyledim sevgimi kalabalık bir ortamda. Dalga geçmeye başladılar benimle. “durun” dedim “ dinleyin..dalga geçiyorsunuz ama size bir soru. Ben sevdim, kalbim onun için attı. Gece yatağımda onu düşündüm. Sevdim ulan sevdim. Karşılık almak başka sevmek başka şimdi size soruyorum sevmekle mi dalga geçiyosunuz”

Way beee.. belki de açtığım en eski serilerden biri idi ama ortamdaki kızların bana bakışları değişmişti. Bir anda haklı demeye başladılar. O gün bugündür korkmadan söyledim sevgimi karşılık alsam da almasam da. Kötü bir şey yapmıyorum ki, suç işlemiyorum ki , neden korkayım..

Eğer doğru bir şey yapıyorsanız korkmanız için bir neden yok. Bir kadına gidip taciz etmeden her şeyi yapmak caizdir. Yeter ki meselenin içinde taciz olmasın.

“Korkunun kendisinden başka korkulacak bir şey yoktur”

ve unutmayın dostlar insanlar yeteneklerini inkar etmeye meyillidir; çünkü var olduğunu söylersek onların kullanmak ve ispat etmek zorunda kalırız. İspat edememe korkusu yanında rezil olma korkusunu getirir. Bir çok insan bütün hayatları boyunca bir şeylerden korktukları için istediklerine ulaşmaz.

Terk edilmekten korkan erkek ezdirir kendisini. Kılıbık olur. Korktukça işler berbat olur. Cesaret karşısında gelecek tepkilerden kaçmak “ rahatlık alanı” içinde sefilce oturmaktır ama asla bir bok olmazsın.

Mustafa Kemal Paşa korkak olsaydı bunlar asla olmazdı. Hayat cesurları sever. Ve hayattaki en büyük risk; risk almamaktır.

KORKULARINIZLA YÜZLEŞİN…

Saygılarımla…

JoKeR – 19.03.2010

Tarz Yaratmak

ş yerine ya da okula gidiyorsunuz. Bir gün binek oto ile, bir gün spor oto ile, bir gün arazi aracı ile bir gün motosiklet ile.. nasıl olur??

Doğal olarak ortamdaki bütün hatunların ve erkeklerin ilgi odağı olursunuz. Böyle bir şeyi yapmayı hepimiz hayal ederiz ancak hiç birimizin mali imkanları buna müsaade etmez. :))

Ancak bu etkinin benzerini ufaktan yaratacak bir etki vardır. Bunu hepimiz kullanabiliriz.

Giyim tarzınızla bunun ufağını nasıl yaratırsınız? Aynı arabaları değişik değişik sürmek gibi , giyim tarzınızda da değişiklikler yaratarak beceririsiniz..

Bir gün takım elbise ile gidersiniz okula, diğer gün rapçi tripleri bol salaş şeyler, diğer gün başka bir tarz. Emin olun diğeri kadar olmasa da insanların ilgisini çekecektir.

Değişik tarzlarda giyindiğinizde elbette sizi ezme (gear) çabaları yüksek olacaktır.

Kafanızda önce şunu canlandırın. Güzel bir kızı bir gün kot falan şık görüyorsunuz diğer gün aynı kız eşofmanlar ve kafada şapka ama iyine bunlar uyumlu tabi, bir başa gün kızı etek ceket gçmlekle görüyorsunuz sonraları miniyi ve yüksek topukları çekmiş, bir başka gün tek parça elbise giymiş vs.. bir gün saçlar topuz bir gün dalgalı bir gün fönlü, hepiniz kıza kilitlenir kalırsınız değil mi ?

İşte erkek olarak da benzerini yapabiliyorsanız inanın insanlar size kilitlenecektir. İlgi odağı olacaksınızdır. Lakin buradaki en sıkıntılı süreç sizi ezme çabaları ve size sataşanlarla mücadele kısmıdır. Dengesiz derler, modayı takip etmemekle suçlarlar hatta abartıp karakteri oturmamış dengesizliği ve kişilik arama çabaları kıyafet seçimine yansıyor diyenler bile çıkacaktır.

Oysa kadınlardan anlayan bir erkek kıyafet konusuna kadınların erkeklere oranla çok daha fazla dikkat ettiklerini bilir. Böyle bir erkek diğer taraftan “ bu gece dayımgillere gidicez” demiyorsa elbetteki kızlar için çekici bir adam olacaktır.

UNUTMAYIN. Her kadın yanında şık bir erkekler gezmek ister. Tahmin bile edemeyeceğiniz kadar etkilidir. Yerel bir ünlülük durumu dahi yaşarsınız. Herkes sizi konuşur. Çok konuşulmak genelde de çok ezik kompleksli adam tarafından saldırıya maruz kalmak anlamına da gelecektir elbet. Ancak siz bunu aşarsınız.

Kadınlar sizi sever..

Siz de kadınları….

Saygılarımla..

JoKeR – 16.03.2010

10 Mart 2010 Çarşamba

Kadınlar Nasıl Erkelerden Hoşlanır? ( Geliştir Kendini)

Kişinin kendini geliştirmesi kadar güzel bir şey yoktur.

“Kaliteli insanlarla takılmak istiyorsanız, önce kendi kalitenizi artırmanız gerekli”

Kıyafetiniz vitrinizdir. Sizi herkes ilk önce dış görünüşünüzle değerlendirir. Bununla birlikte siz de biliyorsunuz ki şık giyinmek başlangıç açısından çok önemli olsa da hiçbir zaman oyunu kazanmanızı sağlamaz.

Birkaç küçük örnek vermek istiyorum. Şık giyindiniz, süper hikayeler biliyorsunuz eğlencelisiniz şöylesiniz böylesiniz. Hep beraber bir tatile gittiniz. Yolda hep etkinsiniz her şey çok güzel. Otele yerleştiniz mayoları giydiniz denize gittiniz. Kızla bikinili şahane ortam. Girdiniz denize biraz gittiniz “hadi bira daha yüzelim” dediler. Siz ben burada iyiyim diyorsunuz. Türlü kıvırma çabaları derken yüzme bilmediğinizi açıklamak zorunda kalıyorsunuz. Makaraya sarılıyorsunuz. Diğer elemanlar derin sularda kızların bikinisinin üstünü kaçırmak gibi şebeklikler yaparken siz sahilden bakıyor olabilirsiniz ne kadar acıklı bir durum değil mi? Yüzme bilmeyen bir alfa erkeği….. ( oysa biliyor olsaydınız bakın bundan sonrasına bilen kendini geliştirmiş bir erkek olarak devam edicem)

Neyse efendim otelin animatörü geliyor dart oynayalım diyor. Başlıyorsunuz darta kazanıyorsunuz ya da zorluyorsunuz önde olan adamlardansınız ( + 1 puan )

Hava kararmaya başlıyor odalara çekilip yemek saatinden önce buluşmak üzere ayrılıyorsunuz. Yemek saatinde şık şıkırdım giyinmiş, saçları yapılı mis gibi parfüm kokan bir halde iniyorsunuz ( +1 puan ) hep beraber yemeğe oturacaksınız. Açık büfede sıradasınız bi sürü çatal kaşık modeli var. Alıyosunuz çatalı bıçağı oturuyorsunuz masaya. Diğer elemanlardan biri görgüsüzce bir açgözlülükle tabağını ağzına kadar doldurmuş, ağzını şapırdatarak, çorbayı höpürdeterek yemek yiyor ( -1 puan) , bir başka elaman “ anaa şarzım bitiyo annemgili arayacaktım” diyor ( -1 puan ) , bir başka eleman düzgün yemek yese , türkçeyi düzgün konuşsa da aldığı bıçakla dalga geçiyor. “ ulen 5 yıldızlı otele geldik bıçakları bile garip şuna bak ortadan yamulmuş bu bıçak” diyor. Siz ise sakin bir ses tonu ile “ bıçak yamulmamış dostum sen yanlış bıçak almışsın o elindeki balık bıçağı” diyorsunuz . ( +1 puan)

Yemeyken kalkılıyor derken gece eğlence faslı başlıyor. Mekana gidiliyor. Eğleniyorsunuz gülüyorsunuz derken DJ salsa müziği çalmaya başlıyor. Ortamda ki kızlardan biri bi ara salsa eğitimi almış “keşke bilen olsa diyor” davet ediyorsunuz hanımefendiyi birkaç keyifli salsa figürü yapıyorsunuz. ( + 1 puan ). O gece her şey dahil sistem gereği alkol imkanı sınırsız olduğundan bazı erkek arkadaşlar imansızca içiyor fazlaca sarhoş olmaları bir yana ortalığa kusuyor ( -50 puan ). Yine de anlayışla karşılayıp adamı odasına götürüp yatırıyorsunuz. ( + x puan ).

Ertesi sabah oluyor. Kahvaltı havuz derken haydi bugün dışarıda gezelim deniyor. Gezerken motorsikletleri görüyorsunuz çok keyifli. Kiralama fikri doğuyor birden hoppidi giriyorsunuz “rental Office” denen yere. O da ne ehliyetiniz yoksa kiralayamazsınız diyor müşteri temsilcisi ,diğer elemanlar birbirine bakarken benim var diye uzatıyorsunuz ( + x puan ) belki ortama uymak için kiralamıyorsunuz ama belki de bunun bir fırsat olduğunu görüp kiralıyorsunuz tek motor sizde ve bütün kızlar motora binmek istiyor. İstediğiniz kızı bindiriyorsunuz arkanıza ve sarılıyor size ( bilmem ki kaç puan )

Bir sonraki gün yamaç paraşütü yapma imkanı doğuyor , bi eleman hemen oki diyor ( puanı o kaptı pu sefer ) sizde ortama uyuyorsunuz ama bi arkadaş imkan yok tırsıyor ( tırsak alfa 1 bilmem kaç puan )

2-3 gündür nete girilmemiş, herkes laptopu yanında getirmiş ama nete girmeyi beceremiyorlar diyelim siz insanların bilgisayarlarını nete bağlıyorsunuz ( + x puan )

ertesi gün şarap gecesi var. Şarap içerken ezberden birkaç hayam rubaisi okuyorsunuz ( + x puan ) plajda birileri gitar çalıyor gruba girdiniz muhabbet derken müsaade isteyip gitarla 2 parça da siz çalıyorsunuz ( + x puan )

geri dönüş zamanı gelmiş, bencil herifler kendi kıçlarının derdindeyken ortamdaki tüm kızların bavulları ile ilgileniyor gerektiğinde onlara yardım ediyorsunuz ( + x puan )

geri dönüş yolundasınız bir yerde mola veriliyor. Buranın “menemeni süperdir” tavsiye ederim diyorsunuz ( + x puan ) oradaki elemanlardan biri “ harbi mi ben melemene bayılırım” diyor ( melemen dedi – x puan)

Bu ve benzeri bir çok şey. Olaylar ve durumlar eşliğinde kendini belli edecektir. İmkan olsaydı isterdim bu işler çok kolaydır. 2 hikaye ezberleyin hemen kızları tavlayın diye ama maalesef diyemiyorum.

Bütün artı ve eksi puanlar toplanır. En çok puanı alan erkek kadını seçme hakkını elde eder.

Kendinizi geliştirdiğiniz sürece ( + ) puanlar sizin olacaktır. Kendinize değer kattığınız sürece daha çekici kızlar sizi beğenecektir.

Kadınla söz konusu olduğunda iki temel gerçek vardır.

1- Kendini İyi Geliştir.

2- Kendini İyi Pazarla..

Saygılarımla…

JoKeR – 03.03.2010

Bir İlişki Nasıl yürütülür ( Gerçeğinizle Yüzleşin )

Kadınların nasıl erkeklerden hoşlandığını açıkladığım bir yazım var ilginçtir ki o yazı sade baştan çıkarma etkileme ve ilgi çekme kısımları için gerekli olanları içeriyor. Bununla birlikte yeterli çekicilik düzeyi ile birlikte ilişki başladığında sizin ( + x ) puanlarınız çok da bir işe yaramıyor.

Yüzme biliyor olmanız ya da iyi dans ediyor olmanız asla ilişkide mutlu olmanızı sağlamıyor. İlişkinin dinamikleri bambaşka. Şimdi biraz da ilişkiyi inceleyelim.

Plan 1 sahne 1

Ve ilişki başlar….

İlk kez romantik bir şekilde öpüşülmüştür, el ele geziliyordur. Hikayeler azalır. İlişkinin özü bir birine değer vermek ve tensel yakınlaşmadır. İnsanların en büyük dertlerinden biri sevilmekle birlikte değer verilmek ve önemli olmaktır. Değerli olmak ister iki tarafta.

Buluşalım denir yarın saat bilmem kaçta. Kılık kıyafet burada da önemini korumaktadır. Çifler doğaları gereği fiziksel çekiciliği olan partnerlerle beraber olmak isterler. Saat 15 de buluşmak üzere anlaşılır. Buluşmaya birisi geç gelir ( - x puan) . bekletilmek elbetteki kötüdür. Bir yerlerde dikilmek herkesin sinirini bozacaktır. Geç kalacak kişi cep telefonu olan bir çağda en azından geç kalacağını haber vermelidir. Haber vermeden dikiltmek iki taraf içimde olumsuzluktur. Zeka ve empati yetenekleri çok fazla sorgulanır ilişkinin içinde.

Kızı araba ile alacaksan ve geleceğin yolu söylemişsen. Kızı alacağın yere geldiğinde kız yolun karşı tarafında bekliyorsa zekasının memeleri kadar güzel olmadığını fark edersin ve için acır. Kız bir ( - ) puan almıştır. Aynı şekilde nerden geleceğini tarif edememişsen. Arabayla yanaşamamışsan kızı muallakta bırakmışsan bu çekici ve bilgili adamın beceriksizliği ve salaklığı kızın canını çok sıkacaktır.

Unutmayalım. Erkekler kendilerinden daha az zeki kızlara katlanabilirlerse de , kadınlar için kendinden salak bir erkekle beraber olmak bir işkencedir.

Sonra buluşursunuz. Yemek yemeye karar verirsiniz. Menü den 10 saat yamak seçemeyen, kararsız insanlar delirtir yine. Arkadan sinemaya gidilecektir. Biri komedi isterken biri korku filmi istiyor olabilir. Tarzlar bu kadar uyuşmak zorunda değildir elbet. Sen kızın istediğine gidersin, bir sonra ki sefer yine kızın istediğine gidersin ve hep kızın istediğine gidersin. Kafanda sorular başlar. “ bencil bir orospu” ile mi beraberim diye..

Bencillik ve fedakarlık dengesi ilişkilerin gidişatını belirleyen en önemli unsurlardan biridir.

Hesap ödeme gerilimleri ise ayrı bir derttir. Cebinde akrep olan bir cimri adam berbat bir adamdır ve hesabı erkek öder mantığında ki ruhu orospular ise apayrı bir çile.

Paraya karşı olan tutum, cimrilik- cömertlik dengesi, kim neyi ne kadar öder bir başka ayağıdır ilişki masasının.

Plan 2 sahne 2

Bir başka buluşma…

Sözleşilen saatte buluşulmuştur. Kişilerden biri havalarda uçuyordur sevinçten. Belki finalden 100 almış, belki iş başvurusu kabul edilmiştir. Diğeri ise halasının kanser olduğunu öğrenmiştir. Kısa bi tebrikten sonra gitmesi gerektiğini söyler. O halasının yanında ağlarken diğeri başka arkadaşları ile kutlamaya gidiyorsa. Ben o ilişkinin de kutlamaya gideninde “taa amına koyim” derim. İlişki fedakarlıktır. İlişki paylaşmaktır. İlişki destek olmaktır. İlişki sevmektir ve sevgi güven ister.

Sevdiğinin derdine ortak olamıyorsan kendi götünü düşünüyorsan şerefsizin birisin. Sen düzgünsün ama o değil koy götüne tekmeyi salla gitsin öylesini de

Paylaşabilme yeteneği ilişkinin geleceğini belirleyen önemli unsurlardan biridir.

Plan 3 Sahne 3

Kıskançlık Krizleri..

İlişkilerin kalitesini belirleyen süreçlerden birisi de kıskançlık düzeyinizdir. Bir takım erkekler hatununuza yanaşacaktır emin olun. Kıskançlık krizleri ile sevgilisini bunaltan adam kaybetmeye mahkumdur. Aynı şekilde kadın da. Sevgiyi belli edecek şekilde hafif bir kıskançlık maruz görülebilir ancak psikopata bağlayan. Mesajları karıştıran her telefona kim o diyen bir ilişki sürse dahi biliniz ki sağlıklı bir ilişki değildir. Kızın kıyafetlerine açık saçık diye karışan adam bi boka yaramadığı gibi “onamı baktın , buna biye baktın” diye cırlayan salak karılarda bi boka yaramaz.

Kıskançlık şirin ve sevimli olduğu sürece güzeldir. Yoksa bir ilişki katilidir.

Plan 4 Sahne 4

Öfke Kontrolü….

Ne kadar çabalarsanız çabalayın mayaları birbirinden farklı olan iki yaratık bir arada yaşamaya gayret ettiği için elbette sinirler bozulacak , gerilim artacak ve kavgalar çıkacaktır. Bu kavgalar esnasında öfkenizi ayarlamanız çok önemlidir. Bazı adamlar vardır sinirlenir ve kızı sokak ortasında bırakır gider. Bazı kadınlar vardır sokak ortasında erkeğe bağırırlar. Bu ve benzer durumlar da öfkenizi kontrol etmeniz önemli. Öfke kontrolü demek karşı tarafa bir tepki göstermemek değildir. Örneğin arkadaş ortamında kız seni delirtir beklersin araba da yada eve gidince bağıra çağıra fırçanı çekersin. Bağırma demiyorum, fırça çekme de demiyorum. Sadece yerinde ve dozajında diyorum.

Öfkesini kontrol edemeyen, aşırı davrananlar kaybetmeye mahkumdur.

Plan 5 Sahne 7

Yatakta…..

Tensel temas ilişkinin sağlığı açısından kaçınılmazdır. Bu her pozisyonda porno film çevirmek anlamına gelmiyor elbet. Sarılmak , okşamak, öpüşmek ve elbette seks. Buradaki uyum çok önemlidir. Zorlayı tavırlar sergileyen erkek çekilir çile değildir. Mağazanın vitrin mankeni gibi sırt üstü yatan bir kadını da kimse istemez. “Ay Oral yapmam, oy doggy yapmam o pozisyon kadını aşağılıyor” falan diyen kadın adamı soğuttuğu gibi. “Ön sevişme” ve “son sevişme” ile ilgilenmeyen erkek de kendinden soğutur kadını.

Final Planı

Tutarlılık…

İlişkinin sağlıklı bir şekilde yürümesi için gerekli olanlar bunlar değil elbette. Bu ve bunun gibi temel bir çok kavram daha eklenebilir. Sadece temel kavramlara değinerek bir kadına çekici gelmek ile onunla ilişki yaratmak arasındaki farkı gösterebilmekti esas amaç.

Hepsinden öte bir ilişkinin en önemli kısmı “tutarlı olmak”. Tutarlılık ilişkinin temelidir. Tutarlı olmadığında üstüne ne inşa edersen et yalan dolan olur. Kendinle çeliştikçe kadının gözünde biteceğin gibi , kadında kendisi ile çeliştikçe basitleşir ve değerini kaybeder.

Nedir Tutarlılık ?

Dediğin, düşüncelerin ve yaptıklarının birbiri ile uyumlu olmasıdır. Cimrilere laf edip 3 krşun hesabını yapan adam tutarlı değildir. Havyan sevgisinden bahsedip ben evime köpek sokmam diyen insan da tutarlı değildir. Cinsellikte özgür ve sınırsız olunmalı diyorsan eğer hatun senin kıçına parmak atmak istediğinde sapık demeyecen. Hani özgür ve sınırsızdık. Randevulara sadakatten bahsedip geçikmeyecen. Modernim ayağına yatıp etek boyuna kudurmıcan. Kaçıncı yüzyıldayız bekaret mi kaldı deyip 3 gün sonra bakire kızları övücü bi lafı ağzından kaçırmıcan. İyi insan olmaktan bahsedip biri senden bi iyilik istediğinde öfleyip pöflemicen.

Tutarsızlık yakalanır ve en tehlikeli şeydir. Boş atıp dolu tutmaya çalışmayın.

Tutarlı olun, cömert olun, şefkatli olun, sevecen olun, hayvan sever olun, iyi olun, paylaşımcı olun, anlayışlı olun, destek olun, seksi olun, esprili olun..

Kısaca adam olun ve düzgün kadını aramaktan vazgeçmeyin…..

Saygılarımla…..

JoKeR - 08.03.2010

16 Şubat 2010 Salı

SON SEVİŞME NEDİR?

Son sevişme nedir? Bu da ne …..

Bir kadınla son kez sevişmemiz mi ? hayır dostlarım.

Bir çok erkek ön sevişme lafını duymuştur bir yerlerden. Kadının ıslanması gerekir. Öyle hemen kadınla birleşmemek gerekir, kadının boynunu öpün vıdı vıdı bi sürü dalga..

Hep bunu öğrettiler de bize “Son Sevişmeyi” neden öğretmediler. Yani boşladıktan sonraki sevişme. Ön sevişmenin aynadaki yansıması, hadisenin diğer tarafı…..

Kadının fizyoljik tatmini için ön sevişme dediğiniz şey ne kadar gerekli ise. Ruhsal tatmini içinde son sevişme o kadar gerelidir. Erkek yapısı itibari ile seks sonrasında yalnız başına kalmak, televizyon seyretmek çoğunlukla da biran önce uyumaya meyillidir.

Hafta içi bir sabah işe gitmemeye, okula gitmemeye de çok meyilliyizdir ama yine de gerekni yaparız. Son sevişme en azından bir vazifedir efendim. Bir mendil gibi buruşturulup atıldığını hissetmemesi lazım gelir kadının.

Elbette tabiat gereği okulu asmak, işten izin almak gibi ara ara, bütün hayvanlığınla seviştik bitti kabilinden sırtını dönmen caizdir. Mamafih bunun bir alışknalık haline getirilmesi kadını incitecek git gide sana karşı soğutacak hareketlerden biridir.

En azından işiniz bittikten sonra da bi öpücük verebilirsiniz kadına, hafifçe saçlarını okşayabilirsiniz. “Çok tatlısın” “ canımsın” vs. gibi güzel birkaç kelam edebilirsiniz.

Bunlar kadının size bağlanmasını sağlayacak hareketlerdir. Özellikle sevişme sonrası sarılmanız (3-5 dakika kadar ) kadını rahatlatacak ve oksitosin hormonu salgılamasını sağlayacaktır.

Hasıl-ı kelam…

Ön sevişme ile başlayan süreç inleyerek boşalmayla bitmez. “Son Sevişme” derim ben buna..

Son sevişme üzerine düşünün…

Saygılarımla…

JoKeR - 10.02.2010

Yürüyen Pipi

Kadın sorunsalı, para sorunsalı, hayatta ne olmak istediğin ya da ne yapmak istediğinle alakalı bir sürü soru dönüp durmakta beyin içinde. Sıradan olup olmamak , bir şeyler bırakabilmek belki de mesele.

Belki de “alfa” olmanın bununla da alakası var. Yani sen bi evim bi arabam olsun güzel de bi karım olsun, hafta sonu gezecek kadar para, yazın bi tatil olsun bana yeter diyorsan.

Hayatın ve hayallerin sadece güzel kızlar , pıleysteyşın , araba, motor kısaca maddeselse. Cebinde para olsun tamamsa hayallerin çapın ufkun bunlardan ibaretse ne kadar erkek olsan ne işe yarar ki. Erkek demek dünyayı ileri taşıyan demektir.

Bir iz bırakabilecek misin dünyaya? Bir değişim yarabilecek misin ? ne olmak değil ne yapmak istiyorsun önemli olan bu.

Aslında alfa olmak diye bir şey yok biliyor musunuz? Aslına erkek olmak var. Erkek olmak pipi sahibi olmak değil sadece. Erkek olmak başka bir şey. İşte bakmışlar zaman içinde hani bazıları erkek bazılarınınsa sadece pipisi var , bu iş böle olmayacak ikisi de erkek diye geçiniyor. Ayrım öyle başlamış. “alfa – beta” diye.

ALFA : Olması gereken , Normal erkek

BETA: Pipi sahibi dandik adam. Sıradan, suyun akışına göre hareket edenlerden.

Erkek dediğin suyun akışına göre hareket eder mi yahu ? Erkek dediğin suya yön verir. Pısırıklıkla bu iş olmaz. Hayatı analiz etmeyen herkes gibi sıradan yaşayan adamlar neden ağlarlar ki? Senin internetteki faaliyetlerinin %80 i porno site gezmek kalan % 20 si feys siber vs. gibi sitelerden hatun düşürmekten ibaretse hiç durma. Düşür hatunları. Çünkü gerçekten sana gelen kız düşmüştür. Bay PiPi.

Pipinin kıymetini bilmek, pipiye hak ettiği değeri vermek; Bay PiPi olmak değildir efendiler. Pipiniz olmalı. Benim pipim var. Bazılarının ise pipisi falan yok , örnek tekno, pipisi yok onun. Pipinin teknosu var, pipinin teknosu. Pipisi olmak başka bişi , yürüyen pipi olmak bambaşka..

Dışarısı karanlık , bulutlarla dolu. Odam çok sıcak. Bunalmış vaziyetteyim. Kadınları çok seviyorum , kadınların gülüşlerini çok seviyorum. Bir kadında en sevdiğim şey gülmesi. Sonra erkeklere bakıyorum. Kızıyorum üzülüyorum. Erkek olmak başka bir şey yaaa. Bir duruş sahibi olmak başka..

Bir şeyler yapma çabası olmayan bi erkek nasıl erkek olabilir ki ? kadınlar da bunun için hayalleri ve hedefleri olan adamları seviyor zaten. Bi çabası olmayan adam nedir? Niye yaşar.

Zaten musluğu bi türlü tutamayan adamlara da uyuz oluyorum arkadaş ya. Adamda maaş 600 TL 3 dene bebe yapmış. Sonra geliyor bana ağlıyor para yetmiyor diye. Söliince de “zengin parasıyla, fakir karısıyla oynarmış” diye engin zeka ürünü bir savunma geliyor. Ulen sana karı ile oynama dedik mi?

Oyna hatunla. Her yerde , her pozisyonda oyna, istersen bi sabah bi akşam oyna, oyna da kafa yağını fillere içiriver yaa ( onlar halka değil fil ). Yok son saniyede bölemez vatandaş zevkini töbe yarabbi ya resul Allah. İlla kadının içine boşalacak p-zevenk .

Okuma ,yazma, düşünme, araştırma, öğrenme. Sabah kalk tuvalete git, yüzünü yıka, yemek ye işe git . çalış öğle tatili arkadaşlarla king oyna, çık eve gel yemek ye , çay iç , dizi seyret , sonra da karıyı düdükle.

Bu mudur hayat? Böyle mi olmalıdır ? Bu ne sefalettir. La havleee yarabbii delendim yine…

Bir şeyler olsun ufkunuz da fikrinizde , düşünün , hiçbir şey yapamıyorsanız düşünün yaaa, her şey hazır olmasın. “Orhan Velinin “quantatif” diye bi şiiri vardır. Oku onu” dendiğinide. Bi zahmet google açıp. “Orhan veli quantatif” yazıp arayın. “Link yolla” demeyin birader.

Kadınların adam gibi adam dedikleri bi şey var yaaa. Hah işte onda bize uymayan tek şey monogami meselesi olsun ( bkz: monogami ne demek bilmiyorsan boşlayıp geçme, araştır ) onun dışında adam olalım accuk yaaa..

AT GÖZLÜKLERİ İLE BAKMAYIN:

Yükselin , yükselin ve yükselin..

Yükselin kii

Tüm dünyayı görebilin.

Saygılarımla…

JoKeR – 25.06.2009

5 Şubat 2010 Cuma

Hatunun kankisine dikkat. Hatuncuklarımıza dikkat ederseniz. Her bir sosyal ortama girdiklerinde hemen bir kankicik ediniverirler kendilerine. Yeni bi okul, dersane ,ingilizce kursu, yeni bir iş, yaz tatili ya da başka bi yer . hemen bir kankacık edinirler kendilerine. Bu muhtemelen oda arkadaşı, kayıtta yanında durduğu kız, otobüste yanına oturan kızda olabilir ama bir kankacık edinirler kendilerine. İşin ilginci böyle arkadaş seçerken pek de bir seçici olmadıklarını görürsünüz. Ne çıkarsa bahtına misali hoppidilik bi kanki mevzusuna girişirler.

Biz erkekler için çok ilginç bir mevzudur bu. Birbirimize güveneceğiz diye günler yıllar bekleriz. Nice insanları nice eleklerden geçiririz ancak onlar paldır küldür kanki oluverirler. 25-30 yaşına gelmiş erkeklerin uzun senelere dayanan bir çok arkadaşlıkları varken kadınlarımıza baktığımızda bu hususa çok ender rastlarız. Kadınlarımızın eskilerden getirdiği arkadaşlıkları pek azdır. Genelde yol arkadaşlarını sever kadınlar. Lisede iken lisedeki tayfa ile takılır kadın, sonra üniversiteden arkadaşları olur, devamında iş çevresinden. Yeni ortamda yeni arkadaşlar edinir eski arkadaşların kıymetini pek de bilmezler hani.

Bilenleri yok mudur? Elbette vardır ve makbul olan kadir kıymet bilen kız modeli bunlardır. Allah herkese böyle kızlardan nasip etsin derim. Onun dışındaki yol arkadaşlığıdır. Yolculuk boyunca devam eden arkadaşlıklar. Otogara gelinip otobüsten inildiğinde vaatler arayacağım olsa da pek aramaz kadın kısmısı birbirini, yeni yolda yeni arkadaşlar ile devam eder hayat.

Bu kadınların biraz vefasızlığına biraz menfaatçiliğine en çokta birbirlerini aslında çok önemsemediklerine işaret eder. Onlar için esas olan güven verip destek olacak biridir ve da olasıkla erkektir. Zaten kadınlar birbirlerine güvenmezler. Yüzlerce kadından duymuşumdur. Kadınların işe yaramadığını ve gerçek dostların erkek olduğunu.

Birde ilgi isteyen iki yaratık birbirlerinden ilgi beklediklerinden de anlaşamayabilirler. Kadınlar hiçbir zaman erkekler kadar sadık dost değillerdir.

Bütün bunlara rağmen yol arkadaşından edindikleri kankiyi sanki gerçek bir kanki yanılsaması ile sahiplenirler ve her şeyi cır cır ona anlatmaya başlarlar.

Bkz: Kadınlar Her Şeyi Birbirlerine Anlatır Ya Siz.

Siz kadınlar biraz ilgilenseniz , azcuk iş atsanız, belki minik bir iltifat etseniz diğeri daha ineğin boku yere düşmeden olaydan haberdar olacaktır muhtemelen  bu sebepten hatunun kankisine dikkat etmek gerekir. Yolda yürürken , kantine girdiğinizde ya da başka bir şekilde hatun ve kankisi ile karşılaştığınızda hatun kendi oyununu oynadığından oyunu gereği olan tarz tavır ve triplere bürünecek size karşı bir beden dili içine girişecektir. Oysa vaziyetin derinliklerinden haberdar olan kanki oyunun taraflarından biri olmadığı için hatun kadar etkili savunma sistemlerine sahip olmayacak ve hadiseler hakkında gerçekçi bir beden dili ile size bir çok malumat verecektir.

Bu beceriksiz şaşkın kankiler çok iş yarar. Dönem dönem. Hatuna inceden yazılmalara girişmişliğim ve hatunun beni sallamadığı olmuştur. Vaziyet tam bu duruma işaret ederken bir yerlerde hatun ve kankiciği ile karşılaştığımda hatun kişi beni fark bile etmez bazen. Oyda kankicik beni çoktan fark etmiştir. Hatun beni fark etmezken kankisinin suratında ki o şaşkın sırıtma nedendir acaba? Bu nasıl bir tesadüftür. Yaşananlar çok basittir. Mevzuu kankiye ayrıntıları ile açıklanmış. Mesafeli durma kararı alınmıştır. Doğru davrandığınızda ise şansınız olabilecektir. Tam bu sırada uzaktan sizi görür ikili. Saniyeler içinde varlığınız konuşulur. Hatuncuk sizi fark etmemiş gibi yapmaya karar vermiştir emme hey haat kankicik aha da o oğlan kabilinden şaşkın sırıtmaktadır. Efferim olum joker doğru yoldasın devam et dersin kendi kendine.

Bir başka durumda ise. Hatun sana sıcak davranırken kankinin suratında boşa uğraşıyorsun be salak resmi görünmüştür. Kızın kankiciğine dikkat. Kankinin beden dili her zaman hedefinkinden daha doğru ifadelerle doludur. Kanki olayın karhamı olmadığından rolden role zıplayamaz. Basit bir algısal bir durumdur bu.

Kankilerin de gönlünü almak gerekir. Kanki seni beğenirse işler iyidir. Sen kızı 20 dakika gülmekten işetip ,ilgi işaretleri ve bedensel temasları topladıktan sonra Kanki senin için “aman ne cıvık bi adam bu yaaa” dediğinde. Sıçtı Cafer bez getir aman bezi tez getir. Sil baştan Osman durumlarına dönüş başlar. Bir anda basitleştirir sizi. Zira beğenilmeyen ereksinizdir. O sebepten derim hep. Full şarj diye. Sadece ilgilendiğiniz kıza değil. Sağında solunda yanında yöresinde bulunan ve bulunabilecek maksimum kişiyi etkilemeniz size avantaj olacaktır.

Siz ne kadar çok kişi tarafından beğenilirseniz. Sosyal satın alma dereceniz de o kadar artacaktır.

Bunlar bi tarafa geçici yol arkadaşı kankinin hal hareket ve umumi vaziyeti tavlama hadisesinin seyri hakkında yüksek rasat imkanı tanır. Kanki bizim için bi nevi kandilli rasathanesidir. Depremleri önceden haber verir. Kankinin yüzündeki minik “sıçtın oğlum sen boşa tırmalıyorsun” ifadesi yakalanarak çok teknik hamleler yapılabildiği gibi. “ efferim olum memet, sana da prefo” bakışlarının yakalanması ile alır eline sazı başlarsın döktürmeye.

Sonrasında kim tutar seni.

Hatunun kankisi için size yardımcı olacak bir arkadaşınızın ( Kanat) olması her zaman iyidir. Tabi ki bu arkadaş bu işlerden anlayan , adam gibi giyinen, ağzı laf yapan, mis gibi kokan biri olmalıdır. Zira çok sevdiğim bazı arkadaşlardan mevzu hatun olunca yana döne kaçarım . zira ısrarla bu işlerin gerçeğini kabul edemeyip “ ben böyleyim abi beni beğenen böyle beğensin” zihniyetini savunmuşlardır. Bu zaten ayrı bir makale konusu olacak bi cümle olmakla beraber o arkadaşları hala öyle beğenen birileri ya çıkmamıştır. Ya da onları öyle beğenen düşük seviyede ki kimsenin istemediği kızları haliyle onlar beğenmemiştir.

Yazdıkça konular birbirine giriyor haliyle hepsi kadına dair olduğu için. Çok da fazla dağılmadan yazımızın özüne dönelim be makalemizi sonlandıralım derim ben o zaman.

Kadıncıklarımızın genelde yol arkadaşlarından oluşturdukları dönemlik kankileri bulunur. Bu kanki hiçbir zaman kadınımız kadar sert savunma hatları ile örülü değildir ve çok daha rahat tavırları vesilesi ile bize çok daha iyi veri sağlarlar. Kankiciğin iyi gözlenmesi gerekir. Kankiyi de etkilemek gerekir. Mümkünse bu kankiye eğlendirecek bi eleman tahsis edilmelidir. Bunlar ustalıkla çalışılması gereken konulardır. Hiçbir işte iyi olmak kolay değilken kadınlar konusunda iyi olabilmek elbetteki kolay olmayacaktır.

Amman kankilere dikkat !!!!!!!!!

Saygılarımla
JoKeR – 27.07.2009

29 Ocak 2010 Cuma

Peçete Oyunu

Beklenen peçete rutinini yazıyorum . rutin olarak kullanacağımız güzel oyunlardan biridir. Bu oyun “oyun ortasında” uygulanır. Samimiyet artmış. Buluşmalar başlamıştır. Müzikli mekanlarda baş başayken. Özellikle de mum yok masa lambası gibi aydınlatmaların olduğu gece ortamlarında çok işe yarar. Yüksek müzikten dolayı birbirinizi duymak sorunu ve loş ışık süper.


Bunun için elimizde bulunması gereken şey basittir. Bir adet pilot kalem ve peçete

Evet kalemin pilot olması tercih eldir. Neden derseniz pilot kalem peçetede çok güzel dağılır. Güzel bir ambiyans olur. Garip bir iletişim sağlanır aranızda rasgele keşfettiğim ve çok ekmeğini yediğim bi yöntemdir. Bi kere mecburiyetten yapmıştım baktım çok işe yaradı 1 kaç kere daha denedim . way dedim süper yöntem yakaladım.


Aslında mesele çok basit. Şimdi seninle peçete oyunu oynayacağız dersiniz. Kurallar konuşmak yok. Sadece yazmak var. Al eline peçeteyi. Yaz bişiler. Sonra kalemi peçeteye koy . peçeteyi ters döndür ve sürüyerek ona uzat. Bu sıra da gözlerinin içine bak. Sonra o da aynısını yapacaktır.


Sen tekrar yazmaya başladığında ne yazacağını merak edecektir. Bu oyunda en önemli şeylerden biri de beden dilinizi kullanışınız jest ve mimiklerinizdir. Ona cevap yazarken pis pis sırıtmalar, keyiflenmeler. İice merak ettirecektir. Yazı bitince kalemi üstüne koy. Peçeteyi olduğu yerde yazılar ona doğru olacak şekilde döndür ve sürüyerek ona uzat. Gözlerini gözlerine dik. Arkana yaslan . yazdığın şeye göre. Gül, alay et, yada süphelen. Yani ne yazdıysan beden diline onu oturt ve gözlerini gözlerinden ayrıma. O yazarken hiç meraklanma. Sakin sakin dur. Gözlerini gözlerine dik ve bekle..


Ne yazacağız demeyin. O kendi kendine gelişir. Hiç merak etmeyin. Arada hatun kaltak testi olarak. “evet” – “hayır” – “ belki” gibi tek kelimelik cevaplarla geçiştirmeye çalışabilir. Sakın bozmayın. Yazdıklarınız orada kalıyor. Her yazıyı bitirince altına çizgi çekin. Sizin yazılar uzadıkça onun yazıları da uzar. Ya ne olacak falan gibi düşünebilirsiniz. Ama peçete oyununda çok çabuk bi ısınma olur. Konuşamadıklarınızı konuşursunuz. Fevkaladedir. 3-5 seferde kalibre olursunuz. 3-5 peçete yaz baba yaz. Biteceği yerde belli olur zaten.


Sonra kız peçeteleri alıp çantasına attıysa BİNGO :)


Deneyin. Geri gelin ve yorumlara “Büyüksün Joker” yazın. Hahahaa


Saygılarımla

JoKeR – 17.06.2009

kaynak: puacemiyeti.com

7 Ocak 2010 Perşembe

Laptop Etiketi İle Kız Tavlama :))

Sıradan herkeste olan Kızılay dağıtmış gibi olan bir şeyi kimse istemez. Hele kadınlar hiç istemez. Bunun tek istisnası salak saçma trendy durumlardır. Örnek vermek gerekirse trend oldu diye aptalca bir sürü psikolojisi ile hepsi UGG denen o iğrenç botlardan alıp ayaklarına taktılar.

Her neyse netice de erkek de aynı adamı istemediklerini hepimiz biliyoruz. Sıradan bir adam ne kadar dikkat çekebilir ki ?

Farklı olmak gerekli. Mystery buna “tavuskuşu teorisi” demiş. Bir de “mor inek” hikayesi var

Yani farklı olmak, sıradığı olmak. Tabii bunları yaparken pozitif yönlü iddialı, şık ce çekici olmak alfa erkeğinin özelliklerindendir.

Dikkat çekene saldırı çok olur. Dalga geçilir. İşte alfa götü yiyen dalga geçsin benim kendime güvenim tavan diyebilen erkektir.

Konuyu uzatmadan esas konumuza bağlayalım. Bu tavuskuşu ve dikkat çekilciliğin bir boyutu da “Laptop Etiketi”

Şimdilerde elimizde laptopları sağda solda açan bir sürü insan var. Laptop etiketi de gerçekten iddialı olabilir.

Birini yaparsanız işe yarar.. haaa hatun kıçı olanı yapmak harbi cesaret ister ama ben

Makale başına koyduğum gibi tavsiye ederim..

Kedi medi, kanat manat ta hatun kısmının ilgisini çeker. Onlar direk size laf atabilirler , bu da size muhabbete başlamak için fırsat sunar.

Saygılarımla..

JoKeR – 06.01.2010

6 Ocak 2010 Çarşamba

Hoşlandığım Kıza Nasıl Çıkma Teklif Edilir



Bir kıza nasıl çıkma teklif edilir? Ergenliğe girdiğimde karşı cinsle uzaktan değil da yakından ilgilenmeye başladığımda beynimi yiyip bitiren kemiren soruydu bu Bir kıza nasıl çıkma teklif edilir? Sağda solda birileri konuşurdu. “Ebruya çıkma teklif ettim , kabul etti” “ Emrah Banu ya çıkma teklif etmiş ama Banu kabul etmemiş” “ Biz Cerenle çıkıyoruz” ..

Bu çıkma denen şey ne menem bişeydi az çok anlıyordum da. Anasını satim bi kıza nasıl çıkma teklif edilir onu bir türlü bilemiyordum. Gidip kuru kuru “benimle çıkar mısın” denmez di herhalde. En azından bunun denmeyeceğini almayacak kadar akıllıymışım. Tamam o denmezdi kabul ama ne denirdi. Bir kıza nasıl çıkma teklif edilir di yahu

O zaman böyle internet google yoktu ki arayalım soralım tecrübeli ağabeylerimizden faydalanalım didindik durduk. Şimdi merak edenlere cevabı veriyorum..

Soru: Bir kıza nasıl çıkma teklif edilir ?

Cevap: bir kıza çıkma teklif edilemez .. evet yok öle bişey..


Çıkma

Teklif etmek ne yaa. Ha ben illa bi şekil açılmalıyım dersen…

kıza “senden hoşlanıyorum” dersin bu da en güzel çıkma teklif etme yöntemidir.

Sonradan anladık ki kadınlara yaklaşmanın belli kuralları var. Kadınların kurallar futbol hatta satranç yada “bridge” kurallarından bile zor. Sadece kurallarını öğrenmenin bile en zor olduğu oyun kadın oyunu.

Kadınlar baştan çıkarılır, kadınlar etkilenir, kadınlar kısmen kandırılır. Bu siteyi bulduysanız eğer haydi kapıda kalmayın içeri buyrun. İçerde daha neler var neler..

Hadi Yapalım Şu İşi

JoKeR - 2009

5 Ocak 2010 Salı

Kadınlar Asla Tam Anlamıyla Tatmin Olmazlar..!!


Bundan seneler evvel internet ilk cortladığında forvırt mailler çok revaçtaydı. Ee kolay mı ilk defa karşılaşıyorduk böyle şeylerle. Bilmediğimiz yeni yeni ilginç ilginç bir sürü şey geliyordu. Mail forvırtlayarak başımıza bela gelmesinden korunduk, kanserli çocukları iyi etmeye çalıştık Sonra bir kadını mutlu etmenin yolları, bir erkeğin beklentileri geyikleri devam etti.

O zamanlar “erkeklerin öğrenmesini istediğimiz şeyler” başlıklı bir mail zinciri dolanıyordu bundan 14-15 sene önce. O mailde kadınların erkeklerden istedikleri şeylerden biri de “İşemeden evvel klozetin kapağını kaldırmak” idi. Evet evet hanım kızlarımız kadınlarımız bizden bunu istiyorlardı. Madem tuvalete girecektik. Onlara saygısızlık etmemeliydik. Medeni olmanın bir gerekliliğiydi. Ayakta işeyen erkek milleti klozetin 2 kapağını kaldırarak işemeliydi ki sidikleri o kapağa sıçramasın ve kadınlarımız daha temiz ve steril bir klozet kapağına oturabilsinler. Haklılar da aslında.

Peki ya sonra ne oldu? Biz erkekler klozetin kapağını kaldırmayı öğrendik. Artık medeni bir şekilde klozet kapağını kaldırarak işiyoruz. O halde bu madde doğal olarak o yazıdan kalmış olması lazım. Şimdilerde benzer forvırtlar yine geliyor. Kadınlarımızdan yine “erkeklerin öğrenmesini istediğimiz şeyler” başlığıyla. İçerikte yine klozet kapağı ama bi farkla. Bu sefer kapağı indirmemiz isteniyor :))

Neymiş biz kapağı kaldırmayı öğrendik ama işimiz bittikten sonra tekrar onlar hiç yorulmadan oturabilecekleri konuma geri getirecekmişiz. Biter mi kadınların istekleri? Tatmin olurlar mı sanıyorsunuz ? bundan 10 sene sonra yine forvırt zinciri olacak aynı başlıkla bu sefer ne diyecekler ben sölim . erkekler işemeyin dicekler. Sonda ile gezin dicekler. :)) kadınlar tatmin olur mu ? ASLAAA

Erkeğin Kutsal Kitabında altını kalın kalın çizip yanına da kocaman bir ASLA yazığım bir cümle var aynen alıyorum “Kadınlar tam bir dikkat,tahrik,sıkı bir disiplin ve trilyonyonlarca şeye ihtiyaç duyar. tam anlamıyla tatmin olmazlar..” ( ASLA )

Bunu ne için yazıyorum. Erkeğin kendini kadınına ispatlama onun tarafından takdir alma ihtiyacı vardır. “Kadınlar ilgiyle, erkekler gazla çalışır” cümlesinin. Erkelere ilişkin kısmı buradan gelir zaten. Kadın tarafından takdir edilip gaz alma isteği. Aslanım paşam yiğidim aslanım hesapları. Bu hislerle kadını tatmin etmek için yırtınır gariban erkek evladı eğer bu yazıyı okumadıysa ya da okuyup ta aklına yatmadıysa. Kısaca kadınların asla ama asla tatmin olmadığını bilmeyen erkek. Havuz problemindeki aşağıda havuzu boşaltan deliğin farkında olmadan yırtınır durur havuzu dolduracam diye. Olmaz bi türlü dolmaz o havuz, kadın tatmin olmaz.

Hep söylediğim bir laf vardır. “ Bir kadının sözlüğünden bir kelime silme imkanım olsa idi, o kelime “daha” olurdu.” Kadınlar ve beklentileri. Biter mi sandınız. En basit örneği anneniz ve babanıza bakın. Anneler babalara göre çok daha çok bekler sizden. Babalar çok konuşmaz. Anca yemeğe vaktinde gel der. Anne neler der neler. İster bekler bi sürü şey. :))

Anneler günü ve babalar gününün tarihini düşünün bakalım hemen !! ne oldu. Anneler günü hemen bilindi mayısın 2. pazarı ama babalar günü ya bilinmiyor ya da zor hatırlanıyor. Neden? Anneler daha değerli de ondan mı ? :)) alakası yok. Anneler daha dırdırcı vırvırcıda ondan. Babalar gününü kutlamadın diye bıdı bıdı yapan kaç baba var Allah aşkına? Kadın tatmin olmaz. Bekler de bekler. Babasından, kocasından , abisinden, oğlundan damadından bekler de bekler.

Zamanında bi hatun arkaşın annesi damadından şikayet ediyor. Damat buna cep telefonu hediye almış ama renkli ekran almamış. Yok bilmem neymiş. Bana soruyor. Dedim “XXX teyze bak damadın seni düşünmüş sana Cep Telefonu hediye almış bundan mutlu olacağına sen renkli ekrandı siyah ekrandı nın hesabındasın,” diye sürdü muhabbet. Olacak iş mi ya. Sen kalk kaynanaya telefon al , o tutsun renkli ekran değil diye baldızın erkek arkadaşına seni çekiştirsin. YUHUNUZ dicem ama KADIN demekle yetiniyorum :) :)

Yazdık çizdik daha da anlatılacak çok şey var belki de. Kadınlar tatminsiz bunu anladık. Şimdi bağlama kısmına gelelim. Bi kere bunlar tam anlamıyla tatmin olmayacaklar. Onun için biz bunları tatmin edemedik diye mutsuz olmıyacaz. Her dediklerini yapmaya çalışmıcaz. Haa ulen bu ben ne yapsam tatmin olmayacak zaten deyip hiç bişey yapmama durumuna da girmek olmaz. Ne kadar yapıcaz ? esas önemli olan soru bu.

Gereken kadar. Gereken nedir onu saptamak sorun. Misal gece 3 te aradı çok kötüyüm diye ağlıyor. Derdi psikojikse dinleyeceksin, derdi fizyolojikse koşup evinden alıp hastaneye koşturacaksın. Ama gece 3 te canım sıkıldı die seni arıyorsa. “uyuyorum lan ben sıkıldıysan aç TV izle” deyip kapatacaksın suratına.

Akşam eve geldin diyelim.

- hayatım yarın şu önemli görüşme var. Bütün gün temizlik yaptım bi de sunuma çalışmam gerekti. Yiyecek bişiler hazırlayamadım

+ ne demek bi tanem ya dışardan süleyelim ya da bugünde kahvaltı yaparız. Du ben bi çay koyim tatlışıma

şekilinde gelişebilir konuşma. LAKİN

+ yemek ne var hatun

- yok bişi yapamadım

+ neden?

- ya suzanla alışverişe çıktık. Bi ayakkabı alacaz die dolan dolan bulamadık

+ eee

- işte öle en son nine west te bi tane bulduk. Sona orda bişiler atıştırdık. Ay valla ölüyorum yorgunluktan

şeklinde geliştiğini varsayalım diyalogun. Ahanda “ ziker misin sabaha mı bırakırsın ? “ sorusunun sorulacağı andır kendisi. Öttürmenin vaktidir.

Kadınlar tatmin olmaz. Kendinizi ezdirmeyin. Kadına da zulmetmeyin. İyi bir ALFA olun..

Saygılarımla.

JoKeR – 11.06.2009

Güvenli Pipi Olan Kazanır..!!



Kadınlar elbet evlenecekleri bütün olanaklarını onlara sunacak onlar için canını verecek erkeği ister ve ararlar ancak sosyal hayatın içinde her zaman böyle erkek bulunmayabilir. Hani Mirkelam’ın bir şarkısı vardır “ hayat insana her an gülmüyor , hemen bir sevgili vermiyooor” hatta şöyle de devam eder “ ah bir jokeeer bu ele ne zaman vereceksin” muhahahaha

İşte böyle kadınlar jokerini ararken elbet cinsel bir açlık ta yaşayacaklardır. Bu cinsel açlıklarını gidermek isteyeceklerdir onlarda bizim gibi. Peki bir kadın nasıl bir erkekle yatar. Neye göre tercih eder? Büyük penisi olan mı ? yakışıklı mı ? Zengin mi? Bi sürü şey sıralayabiliriz ama hiç biri değil. Kadınlar “Güvenli Pipi” leri tercih ederler. Şimdi irdeleyelim ve öğrenelim bakalım güvenli pipi neymiş.

Kadınların bir erkekle yatmaları için 2 ana sebep vardır. Bunlardan 1 tanesinin çekici alfa duruşu olduğunu zaten biliyoruz ama sadece alfalık buna yetmez. Biz erkekler için 100 kadınla yattım demek bir gurur ve başarı göstergesi olabilirken tanıdığım “ ben 100 ü kesin geçmişimdir” diyen bir hatun bile ortamlarda en fazla 6-7 erkekler yattığını söyler. Zaten bakire olmayan kadınlar yaşına göre ya senden önceki sevgilisi ile yatmıştır ya da önceki 2-3 sevgilisi ile. Kızlar bizim gibi değildir. Onlar sadece 3 bilemedin 4 erkekle yatmış olurlar (yersen)

Kısacası kadınlar bizim gibi değillerdir ve saklamak zorundadırlar. Erkeğin iş yerinde bi kadınla yattığı ortaya çıktığında dedikodu kulislerinde “ yavşak Hilmiyi görüyo musun fulyaya çakıyomuş” derler. Kadınlar arasında ise “ bu Fulya da hanımefendi geçiniyor ama baksa kaltak hilmiye veriyomuş, ahlaksız “ vs. die gider muhabbet.

O sebepten kadınlar bizlerden çok daha dikkatli davranmak zorundadır ve güvenecekleri. Gizlilik prensibine sonuna kadar uyacak bir “GÜVENLİ PİPİ” ararlar.

Onun için kadınlarla sohbet ederken bi şekilde bu tarz söylemlere girmeniz gerekmektedir. Şu tarz küçük bi seri açabilirsiniz örnek olarak veriyorum.

“bu kadınların cinselliği erkeklere verdikleri bir ödül gibi görmelerinden nefret ediyorum. Kadınların diye genellemesek bile böyle mantıkta olan salak kadınlara hiç saygım yok oysa bu kadınla erkeğin yaşadığı bir paylaşımdır. Ha bu işten sadece ben zevk alıyorum madem kadınların önünü belediye mi ıslatıyor? Çok yanlış mantıklar bunlar. Tabi kadınların bu yanlışını dile getirirken erkeklerin hiç mi kötülüğü yok? Elbette var. Erkekler de en kızdığım şey ise garip bi skor kaygısı içerisinde yaşadıklarını ortalıkta saygısızca anlatmaktır. Zavallı ezik bir kendini ispatlama çabasından başka bir şey değil. Bir erkek bi kadınla bir şeyler paylaşıyorsa o yaşanan özel anlara saygısı olması lazım. O iki kişinin arasında yaşanan şey orda kalmalı ortalıkta saygısızca anlatılmamalı. Ha çok anlatman gerekiyorsa “bi kız vardı” de öle anlat ama kişi asla deşifre edilmemeli. O anın büyüsü orda , o güzelliğiyle kalmalı”

gibi bi seri. Aynısı olması gerekmez şu anda aklıma geldi yazdım. Önce kadınlara kızarak başlıyorsun ki bunu güvenli pipiyim demek için dediğin belli olmasın, sohbet arasında bi paylaşım olmalı. Kadın alt bilincine alır onu. AHA der güvenli pipi..

Söylemem gereken başka bir şey ise kendinizi güvenli pipi gibi göstermeye çalışmayın, güvenli pipi olduğunuzu gösterin yani güvenli pipi olun. Hakikaten kadına saygı duyun ve aranızda yaşananları ortalıkta anlatmayın.

Biz kadınların bacaklarının arasına girmek için türlü numaralar çeviren ampul adamlar değiliz. Biz kadınların sevişmek istedikleri adamlarız. En azından ben öyleyim ve sizinde öyle olmanızı istiyorum. O yönde yazılar yazıyorum. (bkz: kadın ustası terk etmez terk edilir)

İşin neticesi bu seks işi kadınlar için hem hamilelik hem de toplumda “Orospu” damgası yeme riskleri barındırdığından bu kadar kasıyorlar ve ince eleyip sık dokuyorlar. Yoksa emin olun istemediklerinden değil.

Onun için “Alfa Özellikli Güvenli Pipi” olun.

Güzel anlar sizin olsun.

Saygılarımla

JOKER – 14.05.2009

Neil Strauss - OYUN- Kadin Avcılarının Gizli Dünyasına Giriş ( Tavlama Hakkında)

Neil Strauss bir yazar. Oyunda ki adı ise “style” . The Game yani “Oyun- Kadın Avcılarının Gizli Dünyasına Giriş” isimli kitabın yazarı. Bu kitapla tanıştı bir çok kişi oyunun varlığıyla. Joker , Serseri Hayalet ve ismi bilinmeyen bir çok kadın avcısı ise kendi kendilerine keşfettiler oyunu ve kurallarını, kendi teorilerini geliştirdiler. Bir çok kuralsa ortaktı.Style oyunu yayan. Oyunu basit level durumuna getiren , workshoplar düzenleyen Mystry yi araştırıken oyun tanıştığını iddia eder “oyun” kitabında .

Kendi anlatımına göre süper bir ezikken 2 yıl içinde Britney SPEARS’ı tavlayacak kıvama gelmiştir. Türkiyede Serseri Hayalet parlak janjanlı gömlekler giyerek, kocaman tokalı kemerler takarak tavuskuşuluğu keşfetmiş bu sırada Joker ise Uzun saçlı haliyle gömlek üstüne bi gömlek daha giyerek tavuskuşunun önemini keşfetmişti.


Değişik sosyal ortamların değişik modelleri ve teknikleri vardır. David de Angelo vardır, Ross Jefriess vardı oda NLP ve “fast seduction” denen Hızlı Baştan Çıkarmanın öncülerindendir. Bu işi öğreten ,uygulayan bi sürü değişik teknik sahibi pualar vardır.

Ama kadınlarla arası iyi olan adamların hep ortak özellikleri olmuştur. İşte bunlar oyunun temel kırallarıdır. Kadınlarla arası iyi olan adamlar kızlara sataşmayı, salaklık yaptıklarında dalga geçmek gerektiğini öğrendiler ilkin. Cici cici davranınca istemiyordu bu kızlar erkekleri çok ters gidincede kırıcı oluyordu. Ortada bişi olmalıydı . biraz dalgacı biraz ilgi verici sonra buna bir isim verildi cemiyette “neg” dediler. Önce bunu öğrendi kadın avcıları.

Bu ve benzeri bi sürü teknikler geliştirdiler. Üstleri ile başları ile oynadılar. Bakımlı olmanın önemini keşfettiler. Dandik sönük kazaklarla oyuna başlayanlar janti giyinmeye başladı. Takı takmalar, parlak gömlekler, boyalı ayakkabılar. Sonra gülümsenin önemi derken kurallar üstüne kurallar. Kadınların psikolojik yapısının analizi başladı ardından. Bazı kurallar insna bazlı idi hem kadın hem erkekleri etkiliyordu. Bazıları ise sadece kadınlar içindi.

Kadın Avcıları anladılar ki. Yakışıklı olmamak kaybetmek anlamına gelmiyordu ve bu iş öğrenilebilirdi. Yanılanlar da oldu elbet. Onların yanıldığı nokta ise şu idi: bu iş öğrenilebildi ama 10 dakka da değil. Bu iş aynı tıp okumaya benziyordu. Önce uzun süre kitaplardan teorik bilgi edinmek gerekiyordu ama ne kadar teorik bilgi alırsan al hasta ile karşı karşıya gelmezsen iyi doktor olamazdın. Kuru kuru hastaları tedavi etmeye çalışarak da bu iş olmaz dı. Teori ile pratik yan yana gitmeliydi ve bu biraz zaman biraz çaba ve çokça sabır istiyordu.

Kadınlarla arası iyi olan adamların ortak özellikleri, KONTROL dü.. önce içsel kontrollerini sağlıyorlardı. Öfke ve Kıskançlık kontrolü. Daha sonrasında süreç kontrolü geliyordu. Süreçleri kontrol etmek insanları kontrol etmek ve yönetmek demekti.

Kadın avcıları bu işi öğrenen adamlardır. Sabırlı olan herkes. Kadınlarla arasındaki iletişimi üst düzeye taşıyacaktır…

Saygılarımla..

JoKeR…